Son 22 yıldır genel tarım sayımı yapılmıyor. Planlamada sorunlar var. Seçimi kim kazanırsa kazansın gıda fiyatlarında istikrarın yolu önce verilerin güncellenmesinden geçiyor. Ardından maliyetlerin yönetilebildiği, planlı bir üretim modeli gelmeli. Bunu sürdürülebilir kılmak ise orta ve uzun vadeli tarım politikalarının oluşturulmasıyla mümkün.
Türkiye kritik bir seçimi daha geride bırakıyor. Sonucunu hep birlikte göreceğimiz bu seçimin pek çok alanda yansımaları olacak.
Biz kendi alanımıza bakalım: Tarım ve gıdaya…
İktidarın değişip değişmemesinden bağımsız olarak tarım politikalarının her halükarda değişmesi şart. Sonuç ne olursa olsun stratejilerde yeni bir bakış açısına ihtiyaç olduğu aşikâr.
Zira mevcut tablo ne üreticiyi ne de tüketiciyi memnun ediyor. Üretmenin külfeti ile tüketmenin maliyeti adeta birbiriyle yarışıyor. Bugün mesele fiyatlar üzerinden tartışılsa da yarın bir gün sorunun gıda arz güvenliğini tehdit eder boyuta ulaşma riski yüksek.
Oysa…
Açlığın politikası olmaz.
Kıtlığın ideolojisi yoktur.
Dolayısıyla tarım, siyasete alet edilecek bir alan değil. Buna karşın, Türkiye’de en talihsiz bakanlıkların başında tarım ve eğitim geliyor.
Liyakat, ortak akıl ve bütüncül yaklaşım
Çünkü her iki kurumda da ne zaman bakan ya da bürokrat değişikliği yaşansa yapboz tahtası gibi sil baştan oluşturulan politikalar bizi maalesef ne eğitimde ne de tarımda istediğimiz noktaya taşıyamadı. Hatta elde edilen kazanımların bir kısmını kaybettik.
Türkiye’de genel tarım sayımının en son yapıldığı tarih.
İşte bu noktada tarım stratejisi ne olursa olsun önce o stratejiyi işler hale getirecek elzem adımların öncelikli olarak atılması şart. O adımları atarken de bazı anahtar kelimeler öne çıkıyor: Liyakat, ortak akıl, bütüncül yaklaşım, orta ve uzun vadeli politika gibi…
Yol haritası niteliğindeki bu adımları altı maddede özetlemeye çalışalım.
1. “Ölçemediğin şeyi yönetemezsin”
Tarım ve gıdaya ilişkin hangi politika uygulanacaksa uygulansın öncesinde doğru, güvenilir ve güncel verilere ihtiyaç var. O yüzden Türkiye’nin vakit kaybetmeden kapsamlı bir tarım sayımı gerçekleştirmesi şart.
Türkiye’de son tarım sayımı 2001’de gerçekleşti. Yani 22 yıldır tarım sayımı yapılmıyor. Elde ne var ne yok, tam manasıyla kimse bilmiyor. Sağlıklı verilerden yoksun bir ortamda inşa edilecek her tarım politikası çökmeye mahkumdur.