AKP kanun teklifinin temelini oluşturan Emisyon Ticaret Sistemi (ETS), işletmelere tanınan karbon salım haklarının alım satım işlemlerinin gerçekleştiği ticaret sistemi olarak tanımlanıyor. ETS’de şirketler, kurulacak/ kurulmuş bir piyasa temelinde birbirleriyle karbon ticareti yapabiliyor.
İklim değişikliği tüm insanlığı etkileyen, kapitalist üretimin yol açtığı bir kriz. BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi, görünürde bu krizi çözmeye yönelik bir adım. Türkiye 2021 yılında, AB ile uyumlu olmak için de bu kapsamdaki Paris Anlaşması’na imza koyarak taraf oldu.
Genel hedef olan “2053 Net Sıfır Emisyon” için de taraf olan her ülkenin bu hedeflere özgü önlemleri ve politikaları içeren bir kanun çıkarması gerekiyordu.
İşte bu amaçla hazırlanan İklim Değişikliği Kanun teklifi, TBMM Çevre Komisyonu’nda görüşülerek kabul edildi. Komisyon Başkanı Galip Ensarioğlu, kanun teklifini sunarken Türkiye’nin iklim değişikliğinden en çok etkilenecek ülkeler arasında yer aldığını ve bu nedenle iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum kapasitesinin artırılması gerektiğini söyledi.
Temel amaçları da sıraladı: Yenilenebilir enerji, temiz teknoloji kullanımı, Sıfır Atık sistemlerinin yanı sıra, kısa adı ETS olan Emisyon Ticaret Sistemi ve karbon kredileriyle ilgili işletmelerin almaları gereken izin konularına değindi.
* * *
Ancak kanun teklifi metni ile eleştirilerin bol olduğu Komisyon tutanaklarına bakıldığında; kanun teklifinin iklim krizine karşı koymak ve korunmaktan çok ;ihracatçı şirketlerin kirletmelerine sınır koyar gibi görünüp ticaretle meşrulaştırmanın ve sermayeye yeni kaynaklar aktarmanın bir aracı olduğu görülüyor.