Aşırı hava olaylarını ve sonrasındaki küresel etkileri öngören yeni bir araştırmaya göre, iklim değişikliğinin dünya ekonomisine vereceği zarar bugüne dek büyük ölçüde hafife alınmış olabilir…
İklim değişikliğinin küresel gayri safi yurtiçi hasılayı (GSYH) nasıl etkileyeceğine dair bugüne dek yapılan tahminler, genel olarak hafif-orta derecede zarar öngörüyor. Bu da sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik ulusal çabalarının geri kalmasında kısmen de olsa pay sahibidir.
Ancak bu modellerin genellikle temel bir kusuru var. Ulusal ekonominin sadece o ülkedeki hava koşullarından etkilendiğini varsayarlar. Bir ülkedeki sel felaketinin başka bir ülkedeki gıda tedarikini nasıl etkilediği gibi, başka bölgelerdeki hava olaylarından kaynaklanan etkiler modellere dahil edilmez.
Yeni bir araştırma, bu eksikliği gidermeyi hedefledi. Aşırı hava koşullarının küresel yansımalarının modellere dahil edilmesiyle, küresel GSYH’de öngörülen zarar daha önce düşünülenden çok daha kötü hale geldi ve dünyanın her ülkesindeki insanların yaşamlarını etkiledi.
Hava durumu şokları her yerde, aynı anda görülüyor
Küresel ısınma ekonomileri birçok açıdan etkiliyor. En belirgin olanı aşırı hava koşullarından kaynaklanan hasarlar. Kuraklıklar kötü hasatlara neden olabilirken, fırtınalar ve seller geniş çaplı yıkıma neden olabilir ve ürün tedarikini aksatabilir. Son araştırmalar, iklim değişikliğinin şiddetlendirdiği sıcak hava dalgalarının gıda enflasyonuna katkıda bulunduğunu da gösterdi.
Sıcaklık ayrıca çalışanları daha az üretken hale getirir. İnsan sağlığını ve hastalıkların bulaşmasını etkiler ve kitlesel göçlere ve çatışmalara neden olabilir. Önceki araştırmaların çoğu, 4 santigrat derecelik ısınmanın bile yüzyılın sonuna kadar küresel ekonomi üzerinde sadece %7-23 arasında olumsuz etkileri olacağına işaret ediyor.
Bu tür modellemeler genellikle geçmişte yaşanan hava şoklarının etkilerini temel alıyor. Ancak bu şoklar genellikle yerel veya bölgesel ölçekle sınırlı kalmış ve başka yerlerdeki koşullarla dengelenmiştir. Örneğin, geçmişte Güney Amerika’da kuraklık yaşanmış olabilir. Ancak aynı dönemde dünyanın diğer bölgeleri iyi yağış alıyordu. Böylece Güney Amerika, iç açıklarını kapatmak ve gıda fiyatlarındaki artışları önlemek için diğer ülkelerden yapacağı tarım ürünü ithalatına bel bağlayabilir.
Ancak gelecekte yaşanacak iklim değişikliği, farklı ülkelerde aynı anda ve zaman içinde daha kalıcı olarak meydana gelen hava şokları riskini artıracak. Bu durum, mal üreten ve dağıtan ağları bozacak, ticareti tehlikeye atacak ve ülkelerin birbirlerine ne ölçüde yardım edebileceklerini sınırlayacak.
Uluslararası ticaret, küresel ekonomik üretimin temelini oluşturuyor. Bu nedenle güncel araştırma, bir ülkenin gelecekteki ekonomik büyümesinin dünyanın diğer yerlerindeki hava koşullarından nasıl etkileneceğini de inceledi.

Araştırmanın önemli sonuçları
Araştırma, gezegen genelinde sıcak geçen bir yılın daha düşük küresel büyümeye yol açtığını ortaya koydu. Küresel hava koşullarının ulusal ekonomiler üzerindeki etkilerini hesaba katmak için önde gelen 3 modeli düzelten araştırmacılar, sonuçlarının ortalamasını aldı. Analiz, kişi başına düşen küresel GSYH’ye odaklandı.
Dünyanın yüzyılın sonuna kadar 3 santigrat dereceden daha fazla ısınması durumunda, küresel ekonomide tahmin edilen zararın ortalama %11’den (önceki modelleme varsayımları altında) %40’a (bizim modelleme varsayımlarımız altında) yükseldiği görüldü. Bu düzeyde bir hasar, dünyanın büyük bir bölümünde geçim kaynaklarını tahrip edebilir.
Önceki modeller, Rusya ve Kuzey Avrupa gibi dünyanın soğuk bölgelerindeki ekonomilerin daha yüksek küresel sıcaklıklardan fayda sağlayacağını ileri sürmüştü. Ancak, küresel ekonomi üzerindeki etkinin çok büyük olduğu ve tüm ülkelerin bundan kötü etkileneceği görüldü.
Araştırmadan elde edilen sonuçlar Environmental Research Letters dergisinde yayınlandı.
www.gidahatti.com/haber/24500475/iklim-degisikligi-kuresel-ekonominin-yuzde-40ini-yok-edebilir