Muhalefetin “AKP, sermaye gruplarıyla ortaklaştı” şerhi düştüğü İklim Değişikliği Kanun Teklifi, yarın TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek. DEM Parti, komisyondan geçen teklifle ilgili rapora düştüğü şerhte, “AKP iktidarı yerel ve küresel ölçekte meseleye yaklaşan, kapsayıcılık esasıyla bütün özneleri dikkate alan, demokratik ilkelerle doğayı merkezinde tutan kişi, kurum ve platformlarla ortaklaşmak yerine sermaye gruplarıyla ortaklaşmayı tercih etmiştir, Zira amaç iklim krizi meselesine ciddiyetle yaklaşmak değil, meseleyi piyasa koşullarına teslim etmektir” ifadelerini kullandı.
İklim Değişikliği Kanunu Teklifi ilk olarak 18 Ağustos 2023’te Ankara Sanayii Odası (ASO) sitesinde paylaşıldı. Teklif metni, “yanlışlıkla oldu” denilerek siteden çıkarıldı ancak daha sonra tekrar erişime açıldı. Teklif taslağının basına sızmasının ardından dönemin TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Murat Kurum, iklim kanunu hazırlıklarının tamamlanmak üzere olduğunu ve yakın zamanda Meclis’e sunulacağını belirtti. Ancak teklif bir buçuk yıl sonra Meclis’e geldi ve hızla komisyonlardan geçti. Kanun teklifinin yarın Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmesi bekleniyor.
DEM Parti’den şerh: “Usule aykırı”
Teklifle ilgili komisyon raporu, pazartesi günü öğleden sonra partilere iletildi. DEM Parti, usule göre, bildirimin üzerinden iki gün geçmesi gerektiğini belirterek “kanun adeta oldu bittiye getirilmeye çalışılıyor” şeklinde muhalefet şerhi düştü.
“AKP’nin dost bildiği sermaye grupları uğruna hazırlanmış”
DEM Parti’nin muhalefet şerhinde şu ifadeler yer aldı:
“AKP iktidarı yasaları, kamu yararı için değil, dost bildiği sermaye grupları uğruna kanun hazırlıyor… Bu kez de adına iklim kanunu dedikleri ama iklim krizinin kaçınılmaz sonuçlarına dikkat çekenlerle değil, krizi derinleştiren faaliyetlerin yürütücüleri olan sanayicilerle müzakere ettikleri bir yasa ile karşımıza gelmektedirler. Zira amaç, iklim krizi meselesine ciddiyetle yaklaşmak değil, meseleyi piyasa koşullarına teslim etmektir.
Ekoloji platformları ve ilgili STK’lar taslağın gündeme gelmesinden bu yana hazırlıklarını yapmakta, iklim krizinin sonuçları karşısında gerçekçi çözüm önerileri için kolektif bir çaba sarfetmektedirler. Fakat AKP iktidarı, yerel ve küresel ölçekte meseleye yaklaşan, kapsayıcılık esasıyla bütün özneleri dikkate alan, demokratik ilkelerle doğayı merkezinde tutan kişi, kurum ve platfromlarla ortaklaşmak yerine sermaye grupları ile ortaklaşmayı tercih etmiştir. Ekolojik bütünlük kaygısı gütmek yerine ticari kaygıları gütmüş, ekonomik çıkarları doğanın, yaşamın önüne koyan yaklaşımları bir kez daha ortaya koymuştur.