İGSAŞ, yeni teşvik belgesiyle elde ettiği destekle gübre üretim kapasitesini arttırmayı planlarken, hububat ticareti, yem sektörüne yatırım hazırlığı ve Ar-Ge ile dikey tarım gibi teknolojilerin geliştirme alanlarında yeni yatırımlarla bir tarım şirketine dönüşme adımlarını atıyor.
İGSAŞ, tarım şirketine dönüşmeyi hedefleyerek faaliyet alanını genişletiyor. Gübre üretiminin yanı sıra, hububat ticareti, yem üretimi ve tarımda yeni teknolojilerin geliştirilmesi de bu alanlara odaklanıyor. İstanbul Kapalı Dikey Tarım Uygulama ve Ar-Ge Merkezi proje aşamasından bu yana iş ortağı olduklarını, dikey tarımda gübre kullanılmamasına karşın bu alanda da öncülük yapmalarını sürdürülebilir tarım vizyonlarının bir parçası olduğunu belirten İGSAŞ Genel Müdürü İlkay Ünal, “İGSAŞ, Türkiye’de tüketimi çok yüksek olan üre gübresinin de tek üreticisi. Bir yandan topraklı tarımda kullanılacak gübre kapasitemizi ve çeşidimizi artırıyor bir yandan da İGSAŞ’ın bir tarım şirketine dönüşmesinin adımlarını atıyoruz. Bu doğrultuda 444 hat kurduk ve yeni bir app uygulaması da kurguluyoruz” dedi.
Kapalı dikey tarımda proje ortağı oldu
Ünal, Türkiye‘nin önde gelen büyük gübre üreticilerinden biri olduklarını vurgulayarak, kapalı ve atıl mekanların birer sebze bahçesine dönüştürülmesine destek verdiklerini belirtti. Ünal, Türkiye‘de özellikle büyük kentlerde yerin altında, güneş ışığı, zirai ilaç ve toprak olmadan tarım yapılmasına öncülük ettiklerini de ekledi.
İGSAŞ’ın 2022 yılında hububat ticaretine başladığını, Samsun’da organomineral gübre tesisi kurmak için çalışmalar yürüttüğünü ve yem sektöründe yeni bir yatırım hazırlığı içinde olduğunu belirten Ünal, “Dikey tarım da bu vizyonumuzun bir parçası. Şu anda bu alanda üretici olarak bir faaliyetimiz yok ancak ülkemizde tarımın sürdürülebilir olması, dışa bağımlılığın azaltılması, maliyetlerin düşüp verimin artmasını sağlayacak dikey tarım çalışmasının proje ortağı olduk” diye konuştu. İstanbul gibi büyükşehirlerin ihtiyacı olan gıda ürünleri yüzlerce kilometreyi bulan mesafelerden getirildiğini bununda ciddi bir maliyet oluşturduğunu belirten Ünal, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kağıthane’deki üretim tesisinde üretilen marul öğlen olmadan Beşiktaş’ta manavda yerini alabiliyor. Şehir merkezlerindeki üretim alanlarını genişleterek lojistik sürecinde yaşanan ürün kayıplarını minimize ederek kentsel tarıma öncülük ediyor.”
Aralık ayında Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi tarafından açılan Kağıthane’deki üretim merkezi belediyeye ait kapalı otoparkın eksi sekizinci katında kuruldu. 30 metre derinlikte ve güneşsiz alanda sadece LED ışıklarla tarım ürünleri yetiştiriliyor, araştırma çalışmaları yapılıyor. Öte yandan merkez 30 metre ile dünyada kapalı tarım uygulamasının yapıldığı en derin ikinci proje olma özelliği taşıyor. 3 ünitede yapılan toplam bitkisel üretim tarlada yapılan yaklaşık 20 dekar üretime eşdeğer durumda” dedi.
Gübrede kapasitesini 2 milyon tona çıkaracak
Proje Bazlı Devlet Yardımı teşvikiyle Kocaeli’de yapacakları ikinci üre üretim fabrikası için 9 milyar 413 milyon liralık yatırım aldıklarına değinen Ünal, Böylece üre üretim kapasitemizi 560 bin tondan 1,2 milyon tona çıkmış olacak. Samsun yatırımımız 200 bin ton, Kütahya’da 350 bin tonluk can gübre üretim tesisimiz, 250 bin ton kompoze tesisimiz ve 50 bin ton da potasyum nitrat ile beraber toplam kapasitemiz 2 milyon tona çıkacak. Türkiye’deki kurulum kapasite 8 milyon tonun dörtte biri kadar kapasitemiz olacak” dedi.
Yem sektörüne 40 milyon dolarlık yatırım planlıyor
Yem sektörüne büyük bir oyuncu olarak yer almayı planladıklarını bilgisini de veren Ünal, “Yemde üretici olma yönünde bir adım atmak istiyoruz. Yıllık 500 bin ton üretim kapasiteli bir tesis açmayı planlıyoruz. Söz konusu yatırımın miktarı yer ve tesis yapımı ile beraber 40 milyon dolar olmasını öngörüyoruz. Yatırım yapıp yapmayacağımızı danışmandan alacağımız rapor belirleyecek” ifadesini kullandı.
DİKEY TARIMIN METREKARESİ 17 BİN LİRAYI BULUYOR
Dikey tarım, üretimin özel bir alanda gerçekleştirilmesi nedeniyle ziraat alanında kullanılmıyor. İnşaat ve yer maliyetleri hariç, metrekare başına maliyeti 17 bin liraya ulaşıyor. En büyük girdi maliyeti enerji maliyeti olarak karşımıza çıkıyor. Ancak son yıllarda küresel dikey tarım pazarı hızla büyümeye devam ediyor. Çatı tipi GES kurulumu ile enerji maliyetleri en aza indirilebiliyor. 2020 yılında, küresel pazarın büyüklüğü 5,5 milyar dolara ulaşmıştı. 2026 yılında ise bu rakamın 20 milyar dolara çıkması bekleniyor. Kuzey Amerika ve Asya-Pasifik Bölgesi, dikey tarım gelişiminin ön plana çıktığı iki önemli bölge olarak gözüküyor.