İdil Çimrin: Su böreğinin arkasındaki hikaye

Börek hangi kültürde var oldu, ilk hangi sofrada yerini aldı tam olarak bilinmemekle birlikte bu lezzetin sofralarımıza nasıl girdiği merak edilmiyor değil.

Börek; yufka ile yapılan yemek anlamı taşıyan Farsça ‘bûrak’tan geliyor. Bu da muhtemelen Türk kökünden gelen, ‘bur’ yani bükmek olan ince hamur tabakalarının katlı olma hali demektir.
Tarihle beraber ‘börek’ de değişmeye başladı. 11. yüzyılın başlarında Selçuklular böreği sadece İran’a değil, Doğu Anadolu’da Bizans İmparatorluğu tarafından işgal edilen bölgelere de tanıttılar.

ÜNÜ GİTTİKÇE YAYILDI
Artık bozkırla sınırlı kalmayan börek değişmeye başladı. Her coğrafyaya göre uyarlanmış oldu. Örneğin Karadeniz’de hamsi kullanıldı, Erzurum’da dağların tepesinde, tilkikuyruğu zambak yaprağı favori oldu.
Moğollar sayesinde ise ‘börek’ kendini Çin mutfağında buldu. Burada ateş üzerinde değil, fırınlarda pişirildi. Böreğin ünü, saraya girdikten sonra daha da yayıldı. 16. yüzyılın başlarında her caddede dört börek dükkanı olmaya başlamıştı.
Börek çeşitliliği böreğin ulaştığı her yerde biraz daha değişti. Gittiği her yerden kendisine başka başka tatlar kazandı. Orta Asya’dan Avrupa’ya oradan Amerika’ya kadar uzanan bir yolculuğu oldu böreğin. Bazı yerde şekerli, bazı yerde tuzlu, bazı yerde ana yemek bazısında ara sıcak olarak karşımıza çıkar börek.

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE BÖREK
Osmanlı mutfak sanatının zirveye çıktığı 16. ve 17. yüzyıllara ait kaynaklarda, börek içi olarak kıyma, peynir, kaymak, hamsi, tavuk, paça ve ciriş otundan şalgama kadar her türlü sebze ve otun kullanıldığı, buna bağlı olarak da çeşit çeşit börek yapılıyormuş. 17. yüzyıl kaynaklarında özellikle saray çevrelerinde ve bölgesel mutfaklarda yapılan çok sayıda böreğin adı geçer. Eski lezzetler ve tarifler göz önüne alındığında, böreğin kimi zaman tuzlu, kimi zaman tatlı, bazen de her iki türden malzemeler bir arada kullanılarak, her iki tadı birden taşıyan türleri hazırlanmış.

BÖREK AÇAMAYAN EVLENEMEZMİŞ
Su böreğinin Türk kültüründe de önemli bir yeri var. Günümüzde bile bayram, sünnet, kına, nişan gibi etkinliklerde misafirlere ikram ediliyor. Eskiden ise evliliklerde de büyük bir role sahip. Kayınvalideler gelin adaylarına su böreği yaptırır, eğer börek düzgün açıldıysa gelinin oğullarıyla evlenmesine izin verirlermiş. Eğer gelin adayı su böreğini düzgün şekilde açamazsa, güzel açmayı öğrenene kadar düğün yapılmazmış. Bu da su böreğinin aslında yapımının ne kadar zor ve maharet isteyen bir börek olduğunu bize kanıtlıyor.

NEDEN SU BÖREĞİ DENİYOR?
Öncelikle su böreğinin ismi nereden geliyor ona da bir değinmemiz gerek. Yufkalar suda haşlandığı için bu böreğe ‘su böreği’ adı verilmiş. Katları arasına peynir veya kıyma konarak hazırlanan bu eşsiz lezzet, yapılış şekli itibarıyla Türk mutfağını en iyi yansıtan yiyeceklerden biri.
Türkler göçebe hayatı sürdürürken yufkanın arasına farklı yiyecekler koyarak bunları pişirmeyi tercih ederdi. Bu kültür yıllarca devam ettirildi ve Osmanlı mutfağında da bu yöntemle yapılan baklava ve su böreği gibi birçok lezzet yer aldı. Su böreği, yurdumuzun pek çok yerinde farklı içlerle yapılan bir börek çeşididir. Eski kaynaklara göre çıkış yeri Kırşehir olarak gösterilse de farklı şehirlerin mutfaklarında da su böreğinin izlerine rastlamak mümkün.
19.yüzyılda Osmanlı mutfağında su böreğinin sıkça tercih edildiğini ve bu böreğin en belirgin özelliğinin bol yumurtalı, kalınca yufkalarının tepsiye dizilmeden önce suda haşlanması olduğunu görüyoruz. Bu kaynaklara baktığımızda su böreğinin en az 200 yıllık bir geçmişi olduğunu söyleyebiliriz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Fındığı don vurdu: Tahmini rekoltede büyük düşüş

Fındık üreten ülkelerin toplam rekoltesi 1 milyon 181 bin...

Nektarinin tanesi 18 TL’den satılıyor: Emekli yurttaşlar isyan etti

Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde yurttaşlar hayat pahalılığından dert yandı. Bir...

Haksız fiyat artışına geçit yok! 5 büyük market zincirine 231 milyon TL’lik rekor ceza

Ticaret Bakanlığı, fahiş fiyat artışıyla vatandaşın cebini yakan 5...

İrfan Donat: Kırmızı ette kırmızı alarm

Dana eti nisan ayında yüzde 6.4 zamlandı. Yılbaşından bu...