Her gün tükettiğimiz onlarca ürünle farkında olmadan avuç avuç plastik yiyoruz. Mikroplastikler, organ hasarından kansere kadar birçok sağlık sorununa sebep oluyor. ABD’de çok bilinen market ürünlerinde yüksek miktarda plastik bulundu. Peki kendimizi bu tehlikeden nasıl koruyacağız?
ABD’de tüketici ürünleri konusunda yayın yapan Consumer Reports, her gün milyonlarca insanın tükettiği gıda ürünlerinin içeriğini ve ambalajlarını test eden bir araştırma dosyasını kapak konusu yaptı. Dergi, test ettiği 85 gıda ürününden 84’ünün ftalat adı verilen “plastikleştiriciler” içerdiğini açıklayınca birçok medya organı plastik alarmını manşetlerine taşıdı.
Test edilen gıdalar süpermarketlerden ve restoranlardan geldi. Ftalatlar plastiğin daha uzun süre dayanmasını sağlamak için kullanılan kimyasallar. Araştırmacılar ayrıca incelenen gıdaların yüzde 79’unun plastikte bulunan bir başka kimyasal olan bisfenol A (BPA) ve diğer bisfenolleri içerdiğini söyledi.
Fast food tehlikesi
Ftalatlar ve bisfenoller vücudun östrojen ve diğer hormonları üretmesine ve salmasına engel olabiliyor. Bu da doğum kusurları, kanser, diyabet, üreme sorunları, gelişim bozuklukları ve diğer sağlık sorunları riskinin artmasına yol açabiliyor. Test edilen süpermarket gıdaları arasında en fazla ftalat içeren ürünler arasında mantı, şeftali ve somon yer aldı. Bebek maması ve yoğurt gibi ürünlerde de yüksek ftalat seviyelerine rastlandı. Araştırmacılar çok bilinen fast food restoranlarının hamburger, tavuk ve patateslerinde de yüksek ftalat seviyeleri buldu.
Bunun başlıca sebeplerinden biri hamburgerlerin hazırlanması sırasında kullanılan plastik içerikli eldivenler olarak açıklandı.
Tansiyon, menopoz, şeker
Test edilen teneke kutularda, poşetlerde, folyolarda, paketlenmiş hazır yemeklerde, meyve ve sebzelerde, süt ve diğer süt ürünlerinde, bebek mamalarında, fast food, et ve deniz ürünlerinde değişen miktarlarda mikroplastik bulunduğu tespit edildi. Özellikle gazlı içeceklerin plastik şişe versiyonlarında plastik içeriği çok yoğun çıktı. Derginin test ekibinin başında bulunan bilim insanı Tunde Akinleye, “bu kimyasallara maruziyetin sadece gıdalardan değil, basılı fişler ve ev tozu gibi diğer ürünlerden de kaynaklandığı düşünüldüğünde, tek bir gıda için “güvenli” sınırın ne olacağını belirlemek zor” dedi ve ekledi: “Ne kadar yaygın oldukları da dahil olmak üzere bu kimyasallar hakkında daha fazla şey öğrendikçe, çok düşük seviyelerde bile bize zarar verebilecekleri daha açık görünüyor.”