Balık mevsimi çoktan açıldı ama iklim krizi hem hevesimizi kursağımızda bıraktı hem de hamsiyi tehlikeye soktu. Bilim insanları, balık sezonunun 1 Eylül’de değil, 15 Ekim’de başlatılmasını ve av mevsiminin 180 günle sınırlandırılmasını öneriyor.
Alışmıştık balık sezonunu palamutla açmaya ama bu yıl hüsrana uğradık. Çünkü denizlerimiz bir türlü soğumadı. Haliyle iklim krizini, balık tezgâhlarında dahi hissetmeye başladık. Artık ne o eski türler var ne de o eski bolluk. Kala kala elimizde bir tek hamsi kaldı. Ancak onun da günleri sayılı. Zira yeni yayınlanan bir araştırma; denizlerimizdeki hamsi stoğunun büyük bir tehdit altında olduğuna işaret ediyor. Nedeniyse doğrudan küresel iklim değişikliğiyle bağlantılı. İklim krizi kaynaklı deniz suyu sıcaklık artışı yüzünden, palamut ve lüfer gibi büyük türlerin göç yolculuğunu ertelemesi, denizlerimizdeki balık popülasyonunu değiştirmeye başlamış. Normalde balıkçılar, her yıl olduğu gibi 1 Eylül’de açılan av sezonunda ağlarını palamutla doldurmayı umuyordu. Fakat palamut, değişen şartlar nedeniyle göç yolculuğunu erteledi. Tabii palamut bulamayan endüstriyel avcılık da boş dönmemek için, çok daha erken dönemde hamsiye yöneldi. Ancak bu durum, hem hamsinin hem de diğer balıkların yarınları için büyük bir tehlike anlamına geliyor. Çünkü hamsi stokları tükenirse hamsiyi besin kaynağı olarak kullanan büyük balıkları da bir daha kıyılarımızda göremeyebiliriz!