Kasada para yok iken, faize, garanti yol, köprü, hastane gibi işlere para ödenirken, çay, buğday, arpa üreticisine para verilmezken niye fındık üreticisine verilsin? Bakalım ne olacak?
Dünya fındık üretiminin yüzde 64’ünü karşılayan bir ülke doğal olarak fındığını satarken fiyatını kendisi belirlemelidir.
Türkiye’de hasat sezonun başlamasıyla her ay bir ürün gündem olmaya devam ediyor. Mayıs ayında çay, Haziran’da buğday ve arpa alım fiyatları açıklandı.
Daha önce çay alım fiyatının destekle birlikte kilogram başına 18,5 lira, buğday alım fiyatının kilo başına 9 lira olacağını yazmıştım. Çayda açıklanan fiyat 2 liralık destekle 19 lira, buğdayda ise 9,25 liralık fiyat 1,75 lira destekle 11 lira olarak açıklandı. Şimdi üretimde 64 yıldır kesintisiz dünya lideri olduğumuz fındıkta, üreticiler fiyatın ne olacağını bekliyor.
Aslında her yıl fındık fiyatının ne olacağını tartışmak anlamsız geliyor. Nedenine gelince…
Dünya fındık üretiminin yüzde 64’ünü karşılayan bir ülke doğal olarak fındığını satarken fiyatını kendisi belirlemelidir. Bunu üreticinin ve ihracatçının kazandığı makul kazançlar üzerinden yapmalıdır. Hatta bir adım ötesinde, devlet ihracatta vergi koymalı, buradan elde edilecek gelirle sektör desteklenerek markalaşma sağlanmalıdır.
Bizde böyle oluyor mu? Maalesef olmuyor.
Ülkemizde 39 ilde fındık üretimi yapılmakta olup ancak ruhsatlı üretim izni verilen 16 il olan Artvin, Rize, Trabzon, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Samsun, Sinop, Kastamonu, Bartın, Zonguldak, Düzce, Sakarya, Kocaeli, Tokat ve Bolu illerinde üretici desteklenmektedir. Bu iller dışında üretim yapan fındık üreticileri herhangi bir fındık desteği alamamaktadır.