Bir çift Milas’ta, çapı 4 metre olan antik bir zeytin ağacına rastlar. Yaşı, arkeolojik kazılarda yapılan ölçüm sistemi ilk kez bir ağaçta kullanılarak belirlenir. O, 3 bin yaşında bir ‘ata ağacı’dır.
Pazarda tezgahların arasında hızla yürürken gözüme ‘ata ağaç’ yazısı ilişti. “Ata tohum oluyor da ata ağaç neden olmasın” dedim, yanaştım. Tezgahtaki hanımla sohbete girişince hikayesini öğrendim. Hatice Aktürk 1982 Aydın doğumlu, Kocaeli Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünden mezun olmuş, dil eğitimi için İngiltere’de bir yıl geçirmiş. Sonrasında, Marmara Üniversitesi Avrupa Topluluklar Enstitüsü’ndeki yüksek lisans eğitimi sırasında Avrupa Birliği Derneği’nde çalışmaya başlamış ve Avrupa Birliği projeleri yürütmüş. 2007’de tekstil sektöründe çalışmaya başlamış ve neredeyse on yıl, İngiltere pazarından sorumlu satış temsilciliği yapmış. Gün gelmiş, “Yetti gari” diyenlerden olmuş! Memleketine, ailesinin geleneksel yöntemlerle yaptığı zeytinciliğe dönmüş.

Hatice Hanım ve eşi Prof. Dr. Selçuk Aktürk’ün, Milet Harabeleri ile İasos (Kıyıkışlacık) arasındaki antik zeytin ağaçları dikkatlerini çekmiş. Yüzlercesini fotoğraflayıp koordinatlarını belirlerken Milas Kazıklı Mahallesi’nde, toprak yüzeyindeki, çapı 4 metre olan antik bir zeytin ağacına rastlamışlar. Tarlayı hobi amaçlı satın almışlar. Oradan toplanan zeytinlerden ürettikleri ürünlerin satıldığı bir de dükkanları varmış Ula’da. Ayrıca Ulu Zeytin Ağaçları Derneği’nin kurulmasında öncülük ediyorlarmış.
Arkeolojik kazılardaki sistemle yaşı ölçülmüş
Derneğin ilk faaliyeti olarak 2005’te, Avrupa Konseyi Kültür Rotası olarak tescillenmiş olan ‘Avrupa Konseyi Zeytin Ağacı Rotası’na bulundukları yöreyi dahil edebilmek için girişimde bulunmuşlar. Ulu Zeytin Ağaçları Derneği, ‘supporting member’ (destekleyici üye) statüsünde bu rotaya kabul edilmiş.