Tarımsal üretim deyince ilk aklımıza gelen Anadolu. İstanbul’sa Anadolu’nun beslediği bir metropol görünümünde. Doğru ancak şehrin bir üretim gerçeği de var. Binlerce üreticisi, binlerce hayvanı ve 750 bin dekar üretim alanı var kentin…
Dünyanın başka bir ülkesini besleyebilecek ölçekte bir tarımdan bahsediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Ahmet Atalık ile İstanbul tarımını konuştuk…İstanbul çiftçisine bu yıl 97 milyon lira civarında bir desteği olacak İBB’nin. Yılsonuna doğru rakam artabilir.
Ancak parasal desteğin dışında eğitim, araştırma gibi destekleri var ki uzun vadede bilgi paradan daha fazla getiri sağlayacak. Aslında çıkış noktam İBB’nin çiftçiye verdiği desteklerdi. Ama konu konuyu açınca, İstanbul ikliminin ve toprağının nasıl avantajlı olduğunu, yatırımlarla kentin önemli bir tarım üretimine ulaşabileceğini de öğrenmiş oldum.
Ahmet Atalık, konularında deneyimli ekip arkadaşlarıyla sürekli sahada olduklarını söylüyor. Üretici, kooperatif, belediye ve tüketiciden oluşan bir zincir yaratmaya çalıştıklarını, bunun da bilimsel çalışmalarla, teknolojiyle, gelişmeleri takip ederek yapılacağını belirtiyor.
İBB’nin desteklerinden yararlanmak için kayıtlı olmak gerekiyor. Ya ÇKS’ye ya da birliklere üye olmak gerekiyor. Kaydınız varsa, sadece tohum, gübre ve yem desteği değil danışmanlık almanız da mümkün.
Arılara renkli kışlık yem
Arılar hem tozlaşma hem bal nedeniyle tarımın vazgeçilmez bir parçası. Üreticilerle konuştukça üretim sürecinin nasıl bir derya olduğunu da öğreniyorum.