Yılın ilk haftasına güzel bir girişimcilik öyküsüyle başlıyoruz. Nurten Tuncer ve kızı Sinem Tuncer’in Çeşme Bazlama Kahvaltı Evi yolculukları İzmir’den İstanbul’a, İstanbul’dan Dubai’ye uzandı ve yakın gelecekte de İngiltere ve İspanya’da da Çeşme Bazlama Kahvaltı şubelerini açacaklar.
Öğretmenlikten girişimciliğe
Hikayeyi kısaca yazayım. Nurten Tuncer aslen Tokatlı. Tokat mutfağının ününü eminim biliyorsunuz. Eli yemek pişirmeye yatkın olan Nurten Tuncer, yıllarca coğrafya öğretmenliği yaptı. Eşi de matematik öğretmeniydi. Her ikisi de emekli olduktan sonra Çeşme Dalyan’da Afrodit Butik Otel’i açtılar. Otel kendi yağıyla kavrulurken, kahvaltı servisine çok özenen Nurten Tuncer, otel müşterisinden çok kahvaltı müşterilerine ulaşınca otelin altında Çeşme Bazlama Kahvaltı Evi’ni açtılar, otelin adı da Bazlama Taş Otel oldu. Bu arada iki kızları da büyüdü. Bir kızları yurtdışında yaşayan bir müzisyen olurken, Sinem Tuncer ABD’de eğitim aldıktan sonra profesyonel hayata atıldı, ancak annesinin başarısını görünce Çeşme Bazlama Kahvaltı Evi’ni İstanbul’a taşımaya karar verdi. İşte anne-kızın girişimcilik hikayeleri böyle başladı.
Nurten Hanım nereden nereye geldiniz? İlk sizden başlayalım, böyle bir girişimcilik öyküsü yazacağınızı hayal etmiş miydiniz?
Doğrusu hayal etmemiştim. Karı koca öğretmendik. Çeşme’yi çok seviyorduk, orada öğretmen emeklisi olunca butik otelimizi açtık. Ben gelen misafirleri evime geliyorlarmış gibi ağırladım, kahvaltılarına çok özendim. Ege kahvaltısı malum çok meşhur, her şeyi kendim yapıyordum, aslında hala da öyle. Sinem olmasa, beni ikna etmese herhalde yapamazdım.
Siz işe nasıl dahil oldunuz?
S.T: Ben Amerika’da eğitim aldım. New York’ta deneyimlerim, gözlemlerim oldu. Döndüğümde aslında özellikle büyük şehirlerde kahvaltıya odaklanan, iyi, kaliteli kahvaltı veren bir yer olmadığını gördüm. Annemin kahvaltısına özlemim vardı. Nişantaşı’nda oturuyordum. Önce annemi ikna etmem gerekiyordu. Sermayemiz de yoktu.