Yeşil Dönüşüm ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması toplantısında konuşan İSO Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Sultan Tepe, “Dünyanın artık döngüsellikten, yeşil dönüşümden başka bir şansı yok. Dünyanın kaynaklarını daha fazla bu kadar fütursuzca kullanarak, bu kadar verimsiz kullanarak devamlılığımız söz konusu değil” dedi.
AB’nin 2005 yılından bu yana uygulamakta olduğu Emisyon Ticaret Sistemi’ne (ETS) eş değer bir yapı olarak geliştirilen Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM), ithalat aşamasında karbon düzenlemesini içeriyor. Türkiye’de 2015 yılından itibaren başarıyla uygulanan sera gazı emisyonlarının ölçülmesi, raporlanması ve izlenmesi mevzuatına ilave olarak Ulusal ETS kurulma çalışmaları devam ediyor.
Bu kapsamda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkanlığı ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) iş birliğinde düzenlenen Yeşil Dönüşüm ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) Bilgilendirme ve İstişare Toplantısı gerçekleştirildi.
Bakanlık yetkililerinin katılımıyla “Yeşil Dönüşüm ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması” ve “Ulusal Taksonomi, Sanayide Yeşil Dönüşüm ve Yeşil Dönüşüm Finans Araçları” başlıklı iki panelin de düzenlendiği etkinlikte, AB SKDM düzenlemesine uyum kapsamında detaylı bilgilendirmelerde bulunuldu.
“Dünya çok hızlı bir şekilde temiz üretime dönmek zorunda”
Toplantının açılışında konuşan İSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Sultan Tepe, Brüksel’de katıldıkları Dünya Döngüsel Ekonomi Forumu’ndaki izlenimlerini anlatarak, şunları söyledi:
“Bu yıl yaklaşık iki bin kişilik dünya çapında geniş bir katılım vardı. Orada şunu gördük, bütün ülkeler sunumlarını yaparken hepsi çok heyecanlıydı. Şunu anlamışlar, dünyanın artık döngüsellikten, yeşil dönüşümden başka bir şansı yok. Bir kez daha vurgulamak istiyorum: Sanayi devrimiyle kirlettiğimiz dünyayı yeniden yaşanabilir hale getirmek için uzun yıllara ihtiyaç var ve üretim metodolojilerinin tamamen değişmesi gerekiyor. Dünyanın kaynaklarını daha fazla bu kadar fütursuzca kullanarak, bu kadar verimsiz kullanarak devamlılığımız söz konusu değil.
Sadece kendi yaşamımızı tehlikeye atmıyoruz, bütün ekosistemi, bütün canlıların geleceğini de tehlikeye atmış durumdayız. Denizlerin geleceğini tehlikeye atmış durumdayız. Dolayısıyla dünya çok hızlı bir şekilde temiz üretime dönmek zorunda ve dekarbonizasyon gerçeklerini benimsemek zorunda.
“KOBİ’lerin işi çok daha zor”
Tabii ki bu çok zor. Belki büyük firmalar için bu kadar zor olmayacak çünkü onların bu konu özelinde hayli yol aldıklarını biliyorum. Ama KOBİ’lerin çoğu bunu henüz daha duyma noktasındalar. Bu konuyu duymak ile içselleştirmek çok farklı. Henüz duyma noktasındalar. Ama herkesin bu yolu tamamlaması gerekiyor. Dünyanın temizlenmesi, sürdürülebilirlik hedeflerinin gerçekleşmesi sadece gelişmiş ülkelerde değil, tüm dünya genelinde herkesin katılımıyla gerçekleşebilir. Son toplantılarda Asya ve Orta Doğu ülkelerinin daha önce dinleyici konumdayken artık pasif rolünden çıkıp eyleme geçtiklerini ve ciddi yatırımlarla aktif bir şekilde dönüşüm için adımlar attıklarını gördük. Bu durum, herkesin pazarını korumak istemesiyle ilgili ve geri kalanların da bu dönüşüm sürecinde geri kalmamak için çaba harcaması gerektiğini vurguluyor.”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İklim Değişikliği Başkanlığı Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi Dairesi Başkanı Volkan Polat da, şunları kaydetti:
“Üretimin karbon fiyatlaması olmayan ülkelere kayması söz konusu”
“Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi 2005 yılından bu yana faaliyette. ETS, Avrupa Birliği’nin iklim değişikliğiyle mücadelesinde en önemli azaltım mekanizmalarından bir tanesi olarak görülmekte. İklim değişikliğiyle olan mücadelede karbon vergilendirmesi gibi birçok yol ve yöntem var. Üretimimizin bu karbon fiyatlama politikasının olmadığı ülkelere kayma durumu söz konusu. Türkiye’de böyle bir durum varsa, neden ben komşu ülkelere kaymayayım diye bir soru söz konusu. Buna da karbon kaçağı denmekte.
Bu kapsamda Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması da, Emisyon Ticaret Sistemi’nden farklı olarak bizi bekleyen önemli konu başlıklarından bir tanesi. Aslında iç içe geçmiş durumlar söz konusu. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması, hepimizin bildiği gibi karbon yoğun endüstrilerdeki ürünleri ithalatını ilgilendiren bir mekanizma. Küresel iklim değişikliğine karşı mücadeleye destek veren çevresel bir önlem olmakla birlikte, finansal ayağının çok detaylı olduğu ve hepimizin anayasamız gibi bilmesi gereken noktalar var. Üretimimizi bu anlamda olumsuz etkilenmemesi için Türkiye ekonomisinin ve sanayisinin yeşil dönüşümü, kapsayıcı ve sürdürülebilir büyümenin test edilmesi adına, ülkemizin Avrupa Birliği başta olmak üzere üçüncü ülkelere ihracatında rekabetçiliğimizi korumak, güçlendirmek elzemdir.”
SKDM, ETS ve karbon ayak izi anlatıldı
Açılış konuşmalarının ardından etkinlik, Yeşil Dönüşüm ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması konu başlıklı panel ile devam etti. Volkan Polat’ın moderatörlüğünü üstlendiği panelde Ticaret Bakanlığı AB Tek Pazar ve Yeşil Mutabakatı Dairesi Başkanlığı Daire Başkanı Gülizar Yavaş, İklim Değişikliği Başkanlığı Karbon Fiyatlandırma Dairesi Başkanlığı İklim Değişikliği Uzmanı Hüseyin Ayaz ve TSE Çevresel Gözetim ve Doğrulama Müdürü Mehmet Ergün konuşmacı olarak yer aldı.
Ardından yine Volkan Polat’ın moderatörlüğünde yapılan Ulusal Taksonomi, Sanayide Yeşil Dönüşüm ve Yeşil Dönüşüm Finans Araçları paneline, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Genel Müdür Yardımcısı Seçil Yıldız, İklim Değişikliği Başkanlığı İklim Finansmanı ve Teşvikler Dairesi Başkanlığı İklim Değişikliği Uzmanı Sümeyra Terzi, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Hava Yönetimi Dairesi Başkanlığı Çevre ve Şehircilik Uzmanı Şeyma Uçar Seçgel ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Genel Müdür Yardımcısı Meral Murathan konuşmacı olarak katıldı.
Yeşil dönüşümün finansmanı, Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kurulmasına yönelik çalışmalar ve bu gelişmeler ışığında SKDM, ETS ve karbon ayak izi konularındaki detay ve farklar, yükümlülükler ve finansman kaynakları hakkında geniş kapsamlı bilgi aktarılan panellerin ardından etkinlik, katılımcıların sorularının yanıtlanması ile sona erdi.
www.gidahatti.com/haber/20115778/dunyanin-yesil-donusumden-baska-bir-sansi-yok