Depremde tarım planlaması ve serbest bölge çözümü

0
573

Tarımsal üretim rakamlarının analizi zordur, nerden baktığınıza göre değişir. En yaşlı istihdam tarımda, bu da aslında kullanılabilse, önemli bir bilgi birikimi demek. Ürün ve yöntem hafızası oluşturmamız gerekiyor.

Deprem döneminde tarım planlaması ile ilgili bir yazı hazırlarken planlamanın da hızla ve sürdürülebilir bir şekilde uygulanabilmesi ve finansman konusunun çözülmesi gerekliliği, bizi hızlı ve sonuç alabilecek bir çözüme doğru yönlendirdi. Yazımızın başında, oldukça önemli fikirlerin havada uçuştuğu, birbirinden farklı teşvikler paketlerinin fayda maliyet analizleri yapılmadan uygulanmaya çalışıldığı, deprem dirençli, kuraklık dirençli kısacası, her afete dirençli, ekonomisi dirençli kentler yapılmasının önerildiği, herkesin iyi niyetli olduğu ancak sonuç almaktan uzak önerilerle dolu asrın depremlerinin hemen sonrası bir dönemde bu yazıyı yazdığımızı belirtmeliyim.

Tarım için 5 yıllık kalkınma planları, nitelikli tarım imkânları, arazi bütünleştirilmesi, özel teşvikler ve vergi muafiyetleri, yapılaşma yasağı getirilmesi, hepsi yararlı fikirler, ancak uygulamada bütün bu önerileri hızla ve bir ahenk içinde gerçekleştirmek için bizim de bir önerimiz var. Biz belki de ülkemizdeki serbest bölgelerin çoğunun kurucusu olduğumuzdan biraz yanlı olabilirliğimizi baştan kabul etmekle birlikte, böylesine değerli fikirleri uygulamaya geçirmek ve hızla hareket etmek için ve yapılan çalışmanın, basit herkes tarafından anlaşılabilir ve sürdürülebilir olması amacıyla, 11 ilin sınır bütünlüğü içinde gelir ve kurumlar vergisinden muaf bir Serbest Bölge haline getirilmesi, İskenderun Limanı’nın da bir Serbest Liman olarak çalışacak hale getirilmesini öneriyoruz.  Böyle kapsamlı bir çalışma, tarımın yatay ve dikey bileşenleriyle toplu bir bölgesel kalkınma modeli olarak da işlev görecektir.

Burada tarım ve tarım planlaması ile ilgili görüşlerimizi oldukça kapsamlı bir şekilde değerlendirmeye çalıştık. Çalışmamızı, kısa bir tarım ve hayvancılık değerlendirmesi, ithalat kıskacında hayvancılık, destekler, iklim ve kuraklık, tarımda organizasyon ve ürün yapısı, pamuk, fındık, Gaziantep, Mersin örnekleri, bitkinin dili, devlet eliyle yapılması gerekenler, sulama, tohum ve Serbest Bölge çözümü gibi kendi tecrübelerimizi de içeren başlıklar altında topladık.

Öncelikle bu çalışmamızda, daha önce Mayıs-Haziran 2020 tarihinde Yeni Türkiye dergisinin 113. sayısında yayınlanan “Yine ve Yeniden Tarım” adlı makalemizden yararlandığımızı belirtmek isterim. O dönemde dışsal faktör olarak bahsettiğimiz felaketlerden sadece artık pek gündem olmayan COVID-19 salgını vardı.

Sonrasında gıda zincirini de önemli ölçüde etkileyen 2022 de başlayan ve halen devam eden Rusya-Ukrayna savaşı geldi. Ülkemizin yardımıyla geçici bir tahıl koridoru oluşturuldu. Bazen aksamalar olmakla beraber ülkelerde gıda krizi yaşanmasını kısmen de olsa önledi.

Şu sıralarda 6 Şubat 2023 tarihinde yüzyılın en büyük depremlerini yaşadığımız, 50 bine yakın insanımızı kaybettiğimiz 11 ilimizi ve özellikle de tarım ve sanayi bölgelerimizi etkileyen bir felaketle uğraşıyoruz.

Sıkıntılar bununla da bitmedi, arkadan gelen ve gelecek olan kuraklık bütün politika ve planlamanın baştan aşağı yenilenmesini gerektiriyor. Her seferinde de böyle durumlarda kendi kendine yeterli olabilme becerisi açık ara önde geliyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz