Bunu çok değerli buluyorum.
Konu; İzmir’in, Ege bölgesinin geleceğiydi. Tabii Türkiye’nin gündemi her şeyin önünde…
Yani çok sade bir dille söylersek, bu insanlar “kendi şehirleri için ne yapabiliriz?” diye kafa kafaya veriyor.
İzmir’in dört bir yanından gelen sanayi, tarım, ticaret temsilcileri…
Kimisi ticaretten, kimisi tarımdan, kimisi lojistikten, sanayiden konuştu.
Ama hepsi aslında aynı şeyi yaptı; ortak akıl çalıştırdı.
Bu ülkede hep bir şeyin eksikliğini çektik.
“Ortak akıl.”
Eğer şu an Türkiye’nin bir numaralı ihtiyacı ne diye sorsanız, ekonomi dersinden önce, hukuk reformundan önce, güvenlik stratejilerinden de önce bunu yazarım.
Ortak akıl…
Ve bu kavram İzmir’de sadece kitaplarda, konuşmalarda değil, hayatın içinde yaşıyor.
Toplantının ev sahipleri, İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve İzmir Ticaret Borsası.
Mahmut Özgener, Ender Yorgancılar, Işınsu Kestelli…
Her biri uzun zamandır taşın altına elini değil, gövdesini koymuş isimler.
Dikkatimi çeken nokta şu.
Konuşmalar siyasi değil. Polemiğe değil, üretime odaklı.
Tartışma yok, tartı var. Farklı görüşler var ama çatışma yok.
İzmir modeli bu.