Türkiye’de yer altı su seviyesinin bazı bölgelerde 800 metreye kadar inmesi, kuraklıkla birlikte damlama sulama sistemleri başta olmak üzere yeni teknolojilere yönelim, tarımsal üretimin en temel gündemleri arasında yer alıyor. Kuraklığa karşı geliştirilen yeni çeşitler ve anıza ekimlerin yaygınlaşması verimlilik konusunda atılan önemli adımlardan.
Güvenilir gıda sisteminin en başında tarımsal üretim ve çiftçiler bulunuyor. Bu sorumlu yapıya ve çiftçilik mesleğinin önemine dikkat çekmek için Dünya Çiftçiler Günü Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu’nun (IFAP) kuruluş günü olan 14 Mayıs her yıl Dünya Çiftçiler Günü olarak kutlanıyor. Ülkemizde ise Türkiye’de Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı 2 milyon 264 bin çiftçi bulunuyor. Bu büyük güç, 239 milyon dekar alanda ekim ve dikim işlemi gerçekleştiriliyor. Yaşanan ekonomik zorluklarla birlikte rekor düzeyde artan maliyetler, mevcut alanlarda verimliliği artırmayı iş gündemlerinde ilk sıraya aldı. Marmara bölgesinde buğday, konola ve ayçiçeği başta olmak üzere bu ürünlerde verim kayıplarını azaltmak için tohumun toprağa direkt ekiminin yapılması olarak bilinen anıza ekimleri yaygınlaştırılırken, bir yandan da tohum ıslah çalışmalarında önemli aşamalara gelindi. Yeni teknolojiler tarafında ise tarlalarının dronlarla izlenmesi ve damlama sulama pazarının ülkemizde her yıl yüzde 17 ila 50 arasında büyüme göstermesi çiftçilerimizin verimlilik konusunda gösterdiği çabanın yansımaları olarak karşımıza çıkıyor.
Yeraltı su seviyesinde ise Trakya ve Doğu Anadolu’nun pek çok kenti ciddi zorluklar yaşıyor. Diyarbakır başta olmak üzere birçok kentte ticareti getirisi yüksek, su ihtiyacı fazla olan ürünlere yönelim yer altı su seviyesinin 800 metrelere kadar inmesine yol açtı. Bu hususta bölgesel bazlı yapılacak tarımsal planlama üretimde yeni sayfa açacak. Yanı sıra enerji dağıtım firmaları başta olmak üzere birçok kurum ve kuruluş enerji verimlilik ve sulama konularında çiftçilere yönelik farkındalık çalışmaları hızını artırarak devam ediyor.
Bu çalışmaların önemine değinen SUDER Yönetim Kurulu Başkanı Yaşabey Kalebaşı, “Geçen dönemde ülkemizdeki su kaynaklarının verimli kullanılmasını gündeme getirdik. Çünkü örneklerini başta Afrika’da gördüğümüz üzere su krizi gıda krizini de peşinden getiriyor. Bu sebeple başta tarım alanında yapılan hatalı uygulamalara dikkat çektik ve yeraltı sularımızın geleceğimiz için sigorta işlevi gördüğünü dile getirdik. Hem Türkiye’de hem de dünyada, su ve gıda krizi için yapılması gerekenleri paylaştık. SUDER olarak, su stresi yaşayan ülkemizin daha büyük sorunlarla karşılaşmaması için üzerimize düşen görevleri yerine getirmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.