Yozgat’ta organik patates üreticisi ürettiği patatesi zararına satınca isyan etti. Çiftçi, “”Emeğimizi bıraktık artık, bu aşamaya geldik. Şimdi çiftçi zaten bitti. Gelecek seneye bir daha tövbe, yapmayacağım” dedi.
Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz, yaşam şartlarını zorlaştırdı. Her şeyin ateş pahası olduğu Türkiye’de çiftçi üretemez oldu. Mazot giderleri, su giderleri ve işçi maliyetleri derken çiftçi zarar etti.
Tüm bunlara ek olarak doğal yaşam etkileri de üründeki fire payını artırdı. Yozgat’ta, yeşil mercimek, nohut, hububat, soğan gibi ürünlerin; kuraklık, doğal afet, hastalık, tarla faresi, domuz saldırısı gibi etkenlerden dolayı zarar görmesi, bölge çiftçisini zora soktu.
Patates ve şeker pancarına umut bağlayan bölge çiftçisi, rekoltesi yüksek olan patatesin hasadını tamamladıktan sonra satamadığı ürünü depoya kaldırdı.
Yüksek maliyet, düşük fiyat nedeniyle bugüne kadar fiyatın artmasını bekleyen çiftçiler, beklentisine karşılık bulamayınca, ürünü maliyetin altında satmaya başladı. Geçen yıla oranla patates rekoltenin yüksek olduğu Yozgat’ta, ihracat kapılarının kapatılması ve fiyatların düşmesi nedeniyle hayal kırıklığı yaşayan çiftçiler, ürünlerinin depolarda çürüyüp, çöpe atmak yerine biran öce elinden çıkarabilmek için fiyat indirimine gitti. Marketlerde kilosu 12-14 lira arasında satılan patatesi elinden çıkartamayan üretici, ürünü kendisi pazara çıkartıp, maliyetinin altında satmaya çalışıyor.