İlkokula gittiğim 1950 başlarında iki odalı kerpiç evimizin sadece birinin tavanı vardı. Taban toprak sıvalı, üzerine hasır ve çul yazılıyor. Sacdan yapılma odun sobası ile ısınıyoruz.
Ocaklık da var. Ocaklığın iki yanında orta kısımda bir rafı olan, duvara gömülü, iki taraflı ufak, kapaklı dolaplar var. Dolabın alt kısmında üzerine renkli çiçek motifleri işlenmiş, kalın kenarlı büyücek bir toprak çanak vardı. İçi dışı sırlı olduğu için konulan sıvıları sızdırmıyor. Bu çanağın içinde bıçakla çizilerek üç dilime ayrılmış iri taneli zeytinler ve üstünde küçük limon dilimleri olurdu. Arada bir o limon dilimlerinden birini yerdim.
ÜÇ LOKMA
Evimizde herkes doyuncaya kadar ekmek yiyebilirdi. Peynir, helva, zeytin ve yumurta gibi yiyeceklere katık denir ve bunların azar azar yenmesine “katık etmek” denirdi. Ad olarak “yemek” sözcüğü yerine “aş” sözcüğü kullanılır, bulgur pilavına bile “bulgur aşı” denirdi. Aşların da kaşığın ucuyla azar azar yenmesi öğütlenir, aksine davranan açgözlü sayılırdı. Zeytin tanelerini katık ederek üç lokma ekmekle yerdik.
Bu konuda örnek oluşturan tarihsel bir kayıt da vardır:
“Nitekim bir tarafında Başkumandan Vekili ve Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın diğer tarafında İaşe ve Levazım Nazırı İsmail Hakkı Paşa’nın imzası bulunan emirde şunlar yazılıydı:
(…) Bir zeytin tanesi üç lokma ekmeğe katık edilecektir. Bu zaruretin günlük emir meyanında tamamen tatbik edilinceye kadar tekrarı…” (Bkz.1). Savaş koşullarında alınan bu önlem yoksulluk savaşı veren insanlar tarafından da benimsenmiş olmalı.
YEDİ TANE
Küçük çapta zeytin üretimi de yapan bir aile ile yakınlığımız oldu. Zeytin ekmek yerken, kişi başına yedi taneden fazla zeytin yemenin köylerinde ayıp sayıldığını söylemişlerdi. Bu sınırlama her zaman dikkat ettiğim bir konudur.
TÜRKİYE’DE ZEYTİN ÜRETİMİ
Son sayıma göre Türkiye’de 172 milyon meyve veren, 32,5 milyon henüz meyve vermeyen olmak üzere 200 milyonun üzerinde zeytin ağacı bulunmaktadır. Ağaç sayısında geçen yıl 2 milyon artış olmuştur.
Ağaç başına ortalama meyve verimi 20,9 kilogramdır. Toplam 3 milyon 600 bin ton zeytin üretilecektir. Toplamın yüzde 20’sine karşılık gelen 750 bin tonu sofralık olarak değerlendirilecektir.