Sözcü Gazetesi yazarı Saygı Öztürk, Akbelen köylülerini dinledi, bölge halkının dertlerine tercüman oldu.
MİLAS’tan sonra 16 kilometrelik yolu üç polis ve jandarma denetim noktasından geçtikten sonra Akbelen’e geldik. İlk gördüğüm, büyük önder Atatürk’ün “Köylü Milletin Efendisidir” sözlerinin yazılı olduğu bez afiş oldu. Bu yeni değil, yaklaşık iki yıldır orada duruyor. O yüzden bezi, yazısı solmuş.
Vatandaşların bulunduğu ve çadırlarını kurduğu yere yaklaşınca, buraları tanıyoruz. Özellikle son 14 gündür televizyonda görmeye alışık olduğumuz görüntüler işte hep buradan. Biraz uzakta iş makineleri çalışıyor. Kesilen ağaçların kökleri çıkarılıyor, toprak ağaçtan, dallardan ve otlardan temizleniyor. İş makinelerinin homurtusu arasına zaman zaman sloganlar sıkışıyor.
İkizköy Akbelen yazılı tabela da çamlar gibi yere devrilmiş, aynı kaderi paylaşmış. Onu düzeltmeye çalıştım ama olmadı. Yolun girişinde barikat kurulmuş. İçeriye adım atabilmeniz için önce kimlik kontrolünden geçmeniz gerekiyor. Kimlik numarasıyla hakkınızda arama kararı olup olmadığına da bakılıyor. Jandarmanın yazlık üniforması değişmiş. Üzerlerinde ropocop kıyafeti, ellerinde kalkan var.