Biyo mühendislik sayesinde daha bol bitkisel yağ

Bilim insanları biyo mühendislik uygulamaları yoluyla bitkilerin meyve ve çekirdeklerinden daha fazla yağ elde etmeye yarayacak bir protein geliştirdi.

Biyo mühendislik yoluyla bitkilerin meyve ve çekirdeklerindeki yağ oranını %15-18 arasında artıran bir yöntem bulundu. Yeni keşif küresel tarım ve gıda üretiminde çığır açabilir. Soya, ayçiçeği, kanola gibi yağ bitkilerinin verimini artıracak yenilik, küresel sürdürülebilirlik için deva bir adım olabilir. Yenilik sayesinde yağlık bitkiler için kullanılan tarım arazileri küçülürken artan talep karşılanabilir.

Yağ veriminin artması için biyo mühendislik 

Bitkisel sıvı yağlar gıdadan biyo yakıta, sabundan parfüme pek çok ürünün üretiminden kullanılıyor. Geçtiğimiz yıl 241,4 milyar dolar olarak tahmin edilen küresel sıvı yağ pazar büyüklüğünün 2027’de 324 milyar dolara yükselmesi bekleniyor. Bitkilerinin yağ veriminin artırılması ile bu talebin karşılanabileceği düşünülüyor.

Bitkilerin meyve ve çekirdeklerinde depoladığı yağ miktarını artırmanın sırrı ise WRINKLED1 (Türkçede “buruşuk” anlamına gelir) adı verilen bir proteinde yatıyor. Adı WRI1 olarak kısaltılan bu proteinin çekirdek yağ üretiminde önemli bir rol üstlendiği 20 yıldan fazla bir süredir biliniyor. Protein bitkilerin DNA’sına bağlanarak çekirdeklerde yağ depolanmasının sinyalini veriyor.

 

Daha fazla bitki üretmek yerine daha verimli bitkiler geliştirilmeli

Yapılan son çalışmada WRI1 proteininin yapısı ilk kez yüksek çözünürlüklü olarak görüntülendi. Science Advances dergisinde yayınlanan çalışma ile WRI1’in moleküler yapısı ve bitki DNA’sına bağlanmasının detayları ortaya koyuldu. Bilim insanları daha sonra proteinin yapısının DNA’ya daha kolay bağlanacak şekilde değiştirdi. Bu şekilde proteinin bitki DNA’sına 10 kat daha fazla bağlanması sayesinde bitki çekirdeğinde de yağ artışı gözlendi. Araştırmacılar çalışma sonrasında bu yöntemin patentini aldı.

Bilim insanları daha fazla insanı beslemek için daha fazla bitki yetiştirmek yerine daha fazla enerji ve besin ögesi içeren bitkilerin geliştirilmesi, bu sayede aynı miktarda bitki ile daha fazla insanın beslenebilmesi yönündeki araştırmalara kaynak aktarılması gerektiği konusuna dikkat çekti.

Kaynak: www.gidahatti.com

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Tarım Bakanlığından hayvancılık desteklerine ilişkin açıklama

Tarım ve Orman Bakanlığı yeni destekleme modelinde öne çıkan...

Elazığ’ın üzümlerinde ‘yok’ sezonu: Don vurdu, sıcaklık kuruttu

Elazığ'ın üzüm üreticileri, bu seneki rekolteden umutlu değil. Üreticiler,...

SOL Parti’den Trabzon’da eylem: “Fındıkta ve çayda sömürüye son!”

SOL Parti, Trabzon'da "Fındıkta ve çayda sömürüye son" sloganıyla...

Kimsenin uğraşmadığı bir işle girişimci oldu | Gurvita kurucusu Bahar Şamhili Tanju

https://youtu.be/7yh-x2nce-c?feature=shared 2017’de Türkiye'nin ilk ilikli kemik sularını jöle kıvamında soğuk...