Aylin Dağsalgüler: Açık yürekli bir festival

Kadına karşı şiddet haberleriyle boğazımızın düğümlendiği günlerin devamında birlikte nefes alabileceğimizi hatırlamak için Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali’nde bir aradayken festivalin de sponsorlarından biri olan Açık Radyo’nun karasal yayın lisansının RTÜK tarafından iptal edildiği haberi geldi. Ardından Gebze’deki hayvanların katledildiği haberini okuduk. Zor zamanlarda dayanışmaya, bir arada olmaya, birlikte ses vermeye daha çok ihtiyacımız var.

Türkiye’nin kültür sanat ortamında insana kendini evinde gibi hissettiren kaç festival vardır bilmiyorum. Ama ev hissini yaratmak ve korumak için kocaman mekanlar, kocaman isimler değil, samimiyet gerektiğini biliyorum. Samimiyet kelimesi için Türk Dil Kurumu’nun üç farklı tanımı var: İçtenlik, açık yüreklilik, senli benli olmak. Bu tanımlardan sonuncusuna itirazım var. Senli benli olmak, bana göre samimiyet kelimesinin üstünü çizen, onun yanlış anlaşılmasına sebep olan bir tanım. Çünkü samimiyet bir başkasının alanına girmek değildir. Bu bağlamda samimiyetin gerçek karşılığı üzerine düşünürsek içtenlik, dürüstlük, açık yüreklilik, kalpten olma, karşılıklı saygı, iyi insan olma ve hakiki olma gibi başka tanımlara ulaşırız. Bu satırları kendimi evimde gibi hissettiren, defalarca geldiğim Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali’nden yazıyorum. Evin mesafeli ama samimi halinde bu festivalin bir sesi olsaydı kulağımıza şöyle fısıldardı: Bu dünyada sadece sen yoksun; kelp de var, İnuitler de (yerliler) var, güveleri araştırarak iklim krizine ses olan bilim insanları da var, zeytin de var, tarihi mirasın korunması için çalışan Hatay’da her şeyini kaybedip mücadeleye devam eden insanlar da var, hunharca kirletilen su da var. Çünkü ekoloji insanı çevreleyen bir dünyaya değil, içinde insan da olan bir dünyaya karşılık geliyor.

Dizi izlemeye 4 gün ara verdim. Bu yıl 11’incisi düzenlenen Bozcaada Ekolojik Belgesel Festivali için içimi dağlayacağından ama umut da vereceğinden emin olduğum belgeseller izlemek üzere 20 yıldır aynı üniversitede ve fakültede birlikte çalıştığım Ethem Özgüven hocanın ve Petra Holzer’in düzenlediği festivale geldim. Bu yazıyı iyi insanların samimiyetle ürettikleri işleri herkese anlatmayı fırsat bilerek yazıyorum. Çok sevdiğim bir senarist arkadaşımın sözüdür: Bu zalim dünyada iyi insanlar birbirini kollamalı. Petra ve Ethem Hoca hem iyi insanların birbirini kolladığı hem de iyi insan olmanın dünyadaki tüm canlıları ve yaşamı kolladığı bir dayanışma ortamı yarattılar. Üstelik bu dayanışma ve festival ruhu artık sadece Bozcaada ile de sınırlı değil. Artık ‘üç ayaklı’ festival Gökçeada ve Limnos’ta da yapılıyor. Bu yıl ikinci kez de İspanya’nın La Rioja bölgesinde düzenlenecek. Yavaşça, fazla büyümeden, bağırmadan ama samimi ve hakiki bir tonla sesleniyorlar adalılara ve izleyicilere.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Bakan Yumaklı duyurdu: IPARD III programı ile 211 projeye 1,9 milyar lira hibe desteği

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "IPARD III Programı...

Mine Ataman: Tarım kredilerinin dönüşünde sorun yok, toprağa mühendislik ekiyoruz

Pazarlar daralıp, karlılıklar azalırken katma değerli tarımsal üretim için...

Türkiye’nin patates ambarlarında hasat başladı: 56 bin dekar alandan 300 bin ton ürün bekleniyor

Türkiye’nin patates ambarlarından olan Bitlis’in Ahlat ilçesinde yemeklik ve...

Tarımda kokarca alarmı!

Karadeniz Bölgesi’nde fındık rekoltesi ve randımanında ciddi kayıplara neden...