Av. Murat Fatih Ülkü: Toprak reformundan tarımda tekelleşmeye

22 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe giren “İşlenmeyen Tarım Arazilerinin Tarımsal Amaçlı Kiraya Verilmesine İlişkin Yönetmelik”e göre, üst üste iki yıl süreyle işlenmeyen tarım arazileri Tarım ve Orman Bakanlığı’nca kiraya verilecektir. Bu yönetmelik (dayanağı 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun 8/K maddesi) anayasaya, mülkiyet hakkına, sözleşme özgürlüğüne, tarım, hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanların korunması konusunda devletin anayasal görevlerine aykırıdır.

Ülkemizde son 40, özellikle de son 20 yılda, tarım üretiminin üretici için kârlı olmaktan çıktığı, çiftçinin tarım üretiminden uzaklaşmak zorunda kaldığı, bu nedenle de ekilemeyen tarım arazilerinin varlığı bilinmekte, tartışılmaktadır. Bu konuyu sadece sonuç odaklı tartışmak, nedenlerini irdelemeden çözüm aramak mantıklı olmadığı gibi, esasen çözümden kaçmak anlamına gelmektedir.

DIŞA BAĞIMLI

Tarımsal destekleri azaltmak, son derece kırılgan olan ürün çeşitliliği sağlanmadığı ve planlama yapılmadığı takdirde, yüksek oranda fiyat oynaklığı ile üreticisini zarara sokan tarımsal üretimi, sadece kâr motivasyonu ile hareket eden özel sektörün insafına bırakmakla başlayan sorunlar, son yıllarda tarımsal girdi maliyetinin aşırı yükselmesi, bu aşırı yükselmeye karşın, edilgen konumda kalmakta ısrarcı olan kamusal otoritenin piyasadaki fiyatı üretici aleyhine, aracı özel sektör lehine belirleyen tavrı ile katlanmış, içinden çıkılmaz hale gelmiştir. 1980’lerin sonlarına kadar tarımda kendi kendine yetmekle bilinen ülkemiz, -diğer pek çok alanda olduğu gibi- dışa bağımlı hale getirilmektedir.

KÖY NÜFUSU YAŞLANDI

Yaşanan bu ekonomik sorunlar, çiftçinin sürekli zarar etmesi, ülkemizde özellikle 1950-1970’lerden sonra, köyden kente kontrolsüz göçü özendirerek nüfus artışı ve konut gereksinimi karşısında önce gecekondular, sonra da imar planları yoluyla tarım ve orman alanlarını yapılaşmaya açarak oluşan inşaat hareketliliğini kalkınma(!) politikası ve gelişme(!) olarak sunan anlayış ile birleşince, günümüzde köylerdeki nüfus hızla ve dramatik biçimde azalmakta, “köylerde sadece yaşlıların kaldığı” görülmektedir. Bu izleme olgusunun devlet için önemli bir eksiklik olduğunun altı çizilmelidir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Çiğdem Toker: Anayasa’yı ihlal eden vekil

Türkşeker'e sattığı çuvallarda İslami koşullara göre helal olmayan bileşen...

TÜİK açıkladı: Çiftçinin enflasyonu katlanarak büyüdü

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, tarımsal girdi fiyat...

Çay-simit tarifesi 23.400 liraya ulaştı

4 kişilik bir ailenin bir öğünlük çay-simit masrafı 260...

Tarım ve ticaretin ortak gündeminden 4 başlık!

Tarım ve Orman ile Ticaret Bakanlıklarının aylık koordinasyon toplantısında;...