Son yıllarda, tarımda “ata tohumu” kullanmak konusunda bir bilinç oluştu. Öyle ki Kırıkkale’de yerli üretime destek sağlamak maksadıyla belediyenin ata tohumlarından yetiştirdiği sebze fidelerinin ücretsiz dağıtımı sırasında izdiham yaşandı.
Kırıkkale Belediye Başkanı Ahmet Önal, dağıtımla ilgili olarak İHA’ya bilgi verdi ve “Bu aynı zamanda yerli üretimi de artıracak bir husus. Ata tohumu daha sağlıklı, bölgemize ve coğrafyamıza daha uygun. Hem de atalarımızın, dedelerimizin kullandığı tohumlar” dedi.
***
Yalnız ata tohumu da üretseniz, patent almadıysanız, bunları satmanız yasak! 2004’te çıkarılan “Islahatçı Haklarının Korunması Yasası” ve 2006’da çıkarılan “Tohumculuk Yasası”, tohum ıslahı yapan şirketlerin haklarını düzenliyor… Sonuçta bu yasalar, tohum pazarının şirketlerin eline geçmesini sağladı. Çiftçi, kendi ata tohumunu satarsa para cezası kesiliyor. Devam ederse çiftçilik yapmaktan men ediliyor. Ele geçen tohumların imha edilmesi masrafları de üreten çiftçiye ödetiliyor.
Bazı belediyeler, yasal gerekleri yerine getirerek halka ata tohumu dağıtıyor da yasak yer yer aşılmış oluyor…
***
Türklerin savaş yoluyla mağlup edilemeyeceğini kabul eden Batı dünyası, ekonomik yardım şartı olarak, mesela “buğday ve pancar üretimini azaltın, çiftçinin parasını biz ödeyelim” dedi ve bunu 57’nci hükûmete kabul ettirdi. Hani, IMF, kredi vermek için “15 gün içinde 15 yasa” çıkarılmasını şart koşmuştu ya…
AKP hükûmetinin icraatlarından biri de dönemin ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’un dayatmasıyla şeker fabrikalarını kapatmak oldu…