Olcay Büyüktaş
Sendikalaşmanın yoğun olduğu İstanbul, Ankara, İzmir gibi metropollerde NACE kodlarını değiştiren Yemeksepeti.com şirketi, Anadolu’dakileri değiştirmedi. TÜMTİS, buralardaki örgütlenmeyi sürdürdü. Bakanlıktan yetki aldı.
Şirket, bu kez de bakanlıktan alınan yetkiye itiraz etti. “Yetkiye itirazla iyice ortaya çıktı ki şirket, sendika istemiyor” diyen Öztürk, sözleşme yapıldığında işkolu farklı olsun olmasın çalışanların bundan yararlanacağını hatırlattı.
Yemeksepeti, faaliyete geçip de hızlı bir büyüme sağladığında, özellikle çalışan, yemek için fazla vakit ayırmak istemeyen ya da ayıracak vakti olmayanlara istedikleri yerden yemek getirince bütün beyaz yakalılar tatlı bir duyguyla şirketin büyümesini izledi. Hele şirket milyon dolarlara Yemeksepeti’ni satıp bu parayı da kurucular ve bazı yöneticilere dağıtınca neredeyse bir efsaneye döndü. Şirketin kurucusu şirkette kalmaya devam etti. Yani attığı tweet’lerden bunu anlıyoruz… Ancak ne yazık ki bu paylaşımcı ruh yalnız “kendilerine kadar”dı… Sıra işçilere gelince, ki onlar zaten hak etmediklerini istemiyordu. Sadece anayasal hakları olan sendikayı istiyorlardı, bir toplu iş sözleşmeleri olsun, mesaileri alabilsinler ve insani koşullarda çalışabilsinler diye…