Mehmet Şakir ÖRS
İçinde bulunduğumuz günler, Tariş direnişinin 42. yıldönümüdür. Bu yıldönümü bizler için derin anlamlar taşıyor. 1980’in ocak ve şubat aylarında, İzmir’in kent merkezindeki Tariş işletmelerinde, binlerce Tariş işçisi büyük bir direniş gerçekleştirmişti. İzmir’de başlayan toplumsal hareketlenme, zamanla Ege’ye ve tüm ülkeye yayılmıştı…
42. YILIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
1970’li yılların ikinci yarısı, mutlu bir geleceğe inanılan, farklı ve ilginç bir zaman dilimiydi… O “siyah beyaz” yılların zorlu ama umutlu Türkiyesi’nde, yurtseverlik duyguları ile dopdoluyduk. Aynı zamanda büyük şairimiz Nâzım Hikmet’in güzelim dizesinde ifade ettiği gibi “kırk günlük yerde yaprak kıpırdasa, yüreğimiz ürperirdi”… Dünyanın ve ülkemizin toplumsal meseleleriyle hemhal olmuş bizler; özgür, mutlu, aydınlık ve hakça bir toplumsal düzen için, bıraksalar, gökyüzüne uzanıp neredeyse yıldızları kucaklayacaktık!..
Ege’nin kırsal kesiminde, Gediz Ovası’nda; üç kuşaktır üzüm üreticiliğiyle uğraşan, Tariş ortağı üretici bir ailenin çocuğuydum. Rahmetli annem, göbek bağımı herhalde üzüm bağları içine atmıştı. Hayatım boyunca onların uğraşısından, mücadelesinden hiç kopmadım; her daim üretenlerin hakkını, hukukunu savundum…