Tarım işçileri günün 12 saatinde, herhangi bir sosyal güvencesi olmadan çalışıyor. Aylık maaşları asgari ücretin altında kalıyor. CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, Türkiye’deki tarım işçilerinin sosyal ve ekonomik dramını anlattı. Şevkin, “Açlık sınırının altında yaşayan tarım işçileri susuz, elektriksiz, hijyenden yoksun çadırlarda barınmaya çalışıyor. Tarım işçileri sulama kanallarından içme suyu ihtiyacını karşılıyor” dedi.
80 TL YEVMİYE İLE ÇALIŞIYORLAR
Adana Ceyhan’ın Körkuyu Mahallesi’nde geçici çadırlardaki tarım işçilerini ziyaret eden Şevkin, işçi ve ailelerinin yaşam mücadelesi verdiğine dikkat çekti. Günlük 12 saat, herhangi bir sosyal güvencesi olmadan ve 80 lira yevmiye ile çalışan, aylık maaşları asgari ücreti bile bulmayan, açlık sınırının altında yaşayan tarım işçileri için devletin komple bir çözüm üretmesinin önemine dikkat çeken Şevkin, susuz, elektriksiz, hijyenden yoksun çadırlarda barınmaya çalışan tarım işçilerinin sulama kanallarından içme suyu ihtiyacını karşıladıklarına vurgu yaptı.
TARIMDAN UZAKLAŞIYORLAR
Tarım sektörünün Türkiye için stratejik bir öneme sahip olduğunu ancak girdi maliyetleri, pazarlama sorunu ve desteklemelerin yetersizliği nedeniyle çiftçinin hızla tarımdan uzaklaştığını, tarım işçilerinin de düşük ücret, insani yaşamdan uzak barınma koşulları nedeniyle tarımda çalışmak istemediğini dile getiren Şevkin, gıdaya erişimin zorlaştığı günümüzde Türkiye’nin ekonomik kazanımlarının tamamında çiftçinin ve tarım işçilerinin alın terinin olduğuna işaret etti.
ÇOCUKLAR EĞİTİMSİZ KALIYOR
Tarlada çalışan, eğitimden uzaklaşan, üstelik sağlıksız ortamlarda büyümeye çalışan tarım işçisi ailelerin çocuklarının da görmezden gelindiğini vurgulayan Şevkin, şunları söyledi;
*Pandemi nedeniyle tüm çocuklarımız eğitimden uzaklaştı. Uzaktan eğitim sistemi eğitim sistemine tam bir çöküş yaşattı. Bu olumsuzlukların yanında bir de tarım işçisi çocuklarımız var ki; onların değil tablet, telefon, uzaktan eğitim; elektrikleri, suları dahi yok.
*Derme çatma çadırlarda travmatik bir yaşam mücadelesi veren pırıl pırıl çocuklarımız ve özellikle kız çocuklarımız okula, arkadaşlarına kavuşmanın hayaliyle yaşıyor. Bazıları da ekonomik yaşam koşullarına yenik düşüp okullarını terk etmiş durumda. Devlet, dolayısıyla ülkeyi yöneten iktidar tüm bu sorunları çözmekle yükümlüdür.
*Ülkemiz için fedakarca, memleketlerinden uzaklarda çalışan tarım işçileri hem sosyal güvenceye kavuşmalı, aileler için kalıcı kamp alanı oluşturulmalıdır. Türkiye’nin çağdaş geleceğinde imzası olması gereken çocuklarımız tarlalarda çaresiz bırakılmamalı, eğitime, okullarına, arkadaşlarına kavuşmaları sağlanmalıdır.
Kaynak: www.sozcu.com.tr