Ersin Süzer
Fransız araba lastiği üreticisi Michelin tarafından otel mutfaklarına ve restoranlarına verilen prestij ödülleri, geçtiğimiz akşam sahiplerini buldu. 1936 yılından bu yana her yıl basılan Michelin Rehberi’ne girmek son derece zorlu bir süreç. Bir kere seçici kurul asla açıklanmıyor. Büyük bir gizlilik içinde yürütülüyor her şey. Bu yüzden de bu rehbere girmek tüm dünya üzerinde çok önemli bir yere sahip.
Bu yıl Kültür ve Turizm Bakanlı’ğının yoğun çabası sayesinde Michelin Rehberi’ne İstanbul da dahil oldu. Tam 53 restoranımız rehbere girmeye başardı. Dört restoranımız tek, bir restoranımız ise iki yıldıza layık görüldü.
Yıldız almak hiç kolay değil, ilk önce rehberin müfettişleri yıldız almaya aday restoranları belirliyorlar.
Daha sonra başka bir kurul da kaç yıldız alacağına karar veriyor. Bu uzun süren ziyaretlerden sonra restoranlar ya rehbere giriyor ya da yıldız alıyorlar.
Dünya üzerinde sadece 480 restoran yıldız alabilmiş durumda. En çok yıldızlı ülke ise Japonya.
Yıldız alan restoranlar
Araka, Pınar Taşdemir, tek yıldız: Şef, baharatlı ve iştah açıcı tatları keskin aromalarla dengeleme konusunda usta. Yöresel ürünlerin kendini göstermesine izin veren heyecan verici yemekler yaratıyor.
Mikla, Cihan Çetinkaya, tek yıldız: Burada her şey lezzetlerin derinliği çevresinde dönüyor. Şef Gürs’ün yemekleri başlı başına karmaşık değil, ancak karmaşıklıkları lezzetlerin hassas uyumunda yatıyor.
Neolokal, Maksut Aşkar, tek yıldız ve yeşil yıldız: Neolokal, eski ile yeni arasında bir köprü konumunda. Türk mutfak geleneğine gösterilen saygı, sürekli yenilik yapmak için sağlam bir temel sağlıyor.