Akdeniz Bölgesi’nde 2020’nin mayıs ayındaki çöl sıcakları ve sonbahar dönemindeki sel ve dolunun etkisiyle başta portakal olmak üzere narenciye ürünlerinde ciddi rekolte kaybı oluştu. Geçen yıl bu zamanlar kilogramı 1.7- 2.6 TL arasında olan portakalın şimdiki fiyatı halde 6- 8 TL arasında oldu. Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, portakalın taneyle satın alınmasını önerdi.
Türkiye’de üretilen narenciyenin önemli merkezlerinden Antalya’da iklimsel değişimler hem fiyatları hem de rekolteyi vurdu. Mayıs ayında meydana gelen ani hava değişiminin çiçeklenme dönemindeki narenciye ve zeytin ağaçlarını olumsuz etkilediğini söyleyen ATB Başkanı Ali Çandır, yine sonbaharda yaşanan sel ve dolu felaketlerinin de batı bölgelerinde narenciye üretimini olumsuz etkilediğini açıkladı.
“KAYBI YÜZDE 50- 80 OLAN VAR”
TÜİK verilerine göre narenciye ürünlerinde yüzde 21 civarında rekoltede düşüş görülmesine rağmen bölge bölge bu kaybın daha da yüksek olduğuna dikkat çeken Çandır, “Bazı üreticilerimizde yüzde 80, bazılarında yüzde 50 gibi azalmalar söz konusu. Doğal olarak rekolte azlığı nedeniyle halde fiyatlar yükseldi. Geçtiğimiz yıl bu dönemde kilogramı 1.7- 2.6 TL arasında olan portakal fiyatı şu anda halde 6-8 TL arasında. Doğal olarak arz taleple oluşan fiyatların yükselmesi kaçınılmaz” dedi.
“NARENCİYEYİ TANEYLE ALALIM”
Tüketicilere çağrıda da bulunan ATB Başkanı Ali Çandır, “Burada tüketicilerimizin de üreticilerimiz gibi düşünerek tüketimimizi kontrol etmesi gerekiyor. Alışkanlıklarımızı biraz değiştirerek, belki taneyle alarak, çok alıp çöpe atmak yerine idareli kullanarak bu dönemi böyle geçirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Finike Ziraat Odası Başkanı Halil Sarıçobanoğlu, narenciye ürünlerindeki fiyat artışları hakkında değerlendirmede bulundu. Sosyal medyada narenciye fiyatlarının çok yüksek gösterildiğini duyduklarını belirten Başkan Sarıçobanoğlu, bu nedenle açıklama yapma gereği duyduklarını belirterek, şunları söyledi:
“Konusu geçen narenciye ürünü geçen yıl 1,5- 2 TL idi. Bu yıl da 6- 8 TL olduğuna dair duyumlar almaktayız. Yalnız bu işler bu şekilde değil, Finike’nin çiftçisi şu anda 3-4 TL arasında ürününü satmaktadır. Tabii tüketiciye gidinceye kadar olan sürede kar payları çiftçinin suçu değil, tüccarların ve komisyoncuların suçudur. Çünkü bizim en fazla sattığımız ürün 3,80 TL, ama İstanbul Hali’nde tabii ki bunun maliyeti olacaktır. Fabrika çıkışları 4,50- 5 TL’ye kadar bu günlerde düşmüştür. 5 TL’ye fabrikadan çıkan ürün tabii ki halde 6- 7 TL, manavlarda ise 8 TL’dir. Tabii ki marketlerde 12- 13 TL etiketler duymaktayız. Bu durumda çiftçiler değil aracılar kazanmaktadır. Onun için Finike portakalının en kalitelisi 3,70- 3,50 TL civarında seyretmektedir. Fiyatlar yükselir mi derseniz, tabii ki ürün son zamanlarda az kaldığında biraz yükselebilir. Ancak biz çiftçi olarak yükselmesini istemiyoruz. 4 TL- 3,50 TL bizim çiftçimizin kurtuluşudur.”
“TÜKETİCİYİ DE, ÜRETİCİYİ DE DÜŞÜNMEK LAZIM”
Son 10 yıldır aynı fiyata satılan ürünün geçen yıl pandemiden dolayı 13 Mart’tan itibaren 4-5 TL civarında satıldığını anımsatan Finike Ziraat Odası Başkanı Halil Sarıçobanoğlu, “Fakat bu yıl dediğimiz gibi üçe katlamış olsaydık, bizim ürünü dalında 12 TL’ye satmamız gerekirdi” dedi. Sarıçobanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bundan sonra dediğim gibi çiftçiyi ancak bu fiyatlar kurtarır. Çünkü 10 yıldır çiftçi hep zararına çalışmıştır. Geçen yıla nazaran doğal afetler nedeniyle bazı bölgelerde yüzde 30, bazı bölgelerde ise yüzde 50 arasında eksik tonajımız var. Bu durumda geçen yıl nisan 15’ine kadar dalından portakal kesmiştik. O zaman da 13 Mart’tan itibaren 4-5 TL civarında seyretmişti, buradan gönderişimiz. Ama artık ürün çokluğu olmadığı, rekolte düşük olduğu için bu yıl büyük ihtimalle mart ayında portakal aşağı yukarı bitmek üzere gelecektir ki son zamanlarda ürün zaten çiftçinin değil de tüccarların elindedir. O tüccarlar artık son zamanı değerlendirmek için fiyatlarda yükselme olacaktır. Benim tahminime göre 5,50 – 6 TL’ye çıkabilir.”
Kaynak: www.cumhuriyet.com.tr