Tarım Orman Şurası’nda alınan tavsiye kararlarının hayata geçirilmesine ilişkin eylem planlarını açıklayan Bakan Pakdemirli, “2020’de 16, 2021’de 8, 2022’de 11, 2023”te ise 3 eylemin hayata geçirilmesi planlıyoruz” dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, tohumdan sofraya dijital değer zincirine ilişkin bir bilgisayar ve yazılım sistemi kurarak, üretim ve tüketimde her adımı takip edeceklerini bildirdi. Pakdemirli, Tanıtım Toplantısı’na katılarak, 18-21 Kasım 2019’da gerçekleştirilen şurada alınan tavsiye kararlarının hayata geçirilmesine ilişkin eylem planlarını açıkladı.
333 alt eylem planı
Şura kapsamında 38 eylem planı belirlendiğini hatırlatan Pakdemirli, “Bunların alt eylemi olarak da 333 eylem bulunuyor. Bazı eylemler 2023 yılı sonrasında tamamlanacak. Bu yıl 16 eylemi bitirmeyi hedefliyoruz. 2021’de 8, 2022’de 11, 2023’te ise 3 eylemin hayata geçirilmesi planlanıyor” dedi.
“Çiftçi ne üreteceğini bilecek”
Bu yıl tamamlanacak eylemlere ilişkin bilgi veren Pakdemirli, “Tohumdan sofraya dijital değer zincirine ilişkin bir bilgisayar ve yazılım sistemi kuracağız, üretim ve tüketimde her adımı takip edeceğiz” diye konuştu. Pakdemirli, sözleşmeli üretim ve alternatif destekleme modelinin oluşturulması ve uygulanmasını sağlayacaklarını ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu: “Bu sistemle çiftçi 1 yıl önceden ne üreteceğini bilecek. Sözleşmeli üretim desteklenecek ve destekler daha etkin kullanılacak. Birim alanda daha az masrafla daha fazla ürün üretilecek. Birliklerimiz ve üreticilerimizle bir araya geleceğiz. Önümüzdeki günlerde bunun da lansmanı yapılacak, talep edenlerle üretim yapmak isteyenler bir araya gelecek. Domates üretecekse tohumunu, ilacını sistem içinde temin edeceği, girdi finansmanına uzanan, ürünün yarın kaç liraya satılacağını bileceği bir sistem olacak. İlgili kamu kuruluşlarıyla Külliyede de bu işin çalışmalarından çoğunu bitirdik.”
‘Gıdanı Koru Kampanyası’
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ile bu yıl Gıdanı Koru Kampanyası başlatacaklarını açıklayan Pakdemirli, gıda kayıp ve israfının önlenmesine yönelik altyapıyı oluşturacaklarını kaydetti.
İyi ürünler için “şemsiye marka”
Pakdemirli, tarım ve orman ürünlerinde markalaşmaya gidileceğini belirterek, şöyle devam etti: “Tarım ürünü üretmek yetmez, Türkiye için küresel bir marka düşünüyoruz. Yılın ikinci yarısında lansmanımız olacak. Yurt dışında bu markanın pazarlanması için çalışmamız olacak. Zeytinyağı,
Türk lokumu, Türk baklavası, fındık, işlenmiş ürünler gibi stratejik ürünler bu kapsamda olabilir. Türkiye’nin iyi ürettiği ürünlerin birçoğu şemsiye marka altında toplanacak. Bunların başta gümrüklü satış mağazaları olmak üzere yurt dışındaki perakende noktalara satılması için marka desteği verilecek. Devlet olarak marka desteği verip, küçük üreticilerin ihracatla tanışması sağlanacak.”
Yabancı ülkede üretime teşvik
Damızlık düve üretim merkezlerinin sayısını 25’ten 32’ye yükselttiklerini anlatan Pakdemirli, ıslah çalışmaları yapacaklarını ve elit damızlık sürüler üreteceklerini ifade etti. Uluslararası projelere de önem vererek, yurt dışındaki iyi projelerden faydalanılacağını vurgulayan Pakdemirli, “Yabancı ülkelerde üretim teşvik edilecek. Ülkemiz uluslararası tarımla tanışmalı. ABD’nin, Brezilya’nın, Çin ve Malezya’nın dünyanın çeşitli ülkelerinde tarım toprakları var. Bu ülkelerde toprak mı yok? İklim ve benzeri koşullardan dolayı gıda güvenliğiyle ilgili riskler yaşayabilirsiniz. Ülkelerin bugünden önlem alması önemli” diye konuştu.
Su Kanunu çıkarılacak
Suya ilişkin atılacak adımlara dikkati çeken Pakdemirli, “Suyun tek elden yönetilmesi, tasarruflu ve verimli kullanılması ile su kaynaklarının kirlenmeye karşı korunması için Su Kanunu çıkarılacak” dedi.
Ürünlerin sanayisinin gelişmesi için çalışılacak
Pakdemirli, kenevir gibi bitki türleri üretilirken, bu ürünlerin sanayisinin de geliştirilmesi gerektiğine dikkati çekerek, “Çiftçinin ürettiği ürünleri satacak nokta bulamaması konusunda endişelerimiz var. Bu konuda bu yıl adım atıyor olacağız.” ifadelerini kullandı.
Arazi bankacılığı
Atıl tarım arazilerinin üretime kazandırılması için “arazi bankacılığı” ve “birlikte üretim” gibi modellerin uygulanacağını vurgulayan Pakdemirli, “Tarım arazisi piyasalarını arazi bankacığı çalışmasıyla birlikte geliştirmemiz lazım. Bu çalışmayı da 2021’e yetiştireceğiz” diye konuştu.
“Lisanslı depo kapsamına kayısı da eklenebilir”
Pakdemirli, lisanslı depoculuğu da geliştireceklerini belirterek, şöyle konuştu: “Lisanslı depo kapasitesini 4,7 milyon tona çıkardık. Bu kapasiteyi, bu yıl 5,7 milyon tona, 2022’de de 8 milyon tona çıkaracağız. Depolara konabilen ürünler arasına bu sene kayısı da eklenebilir. Türkiye’nin rekabetçi olduğu tüm ürünleri lisanslı depoculuğa taşıyacağız. Bir sonraki adım da ürün ihtisas borsacılığı ve bunun ticaretinin serbestçe yapılması olacak.”
Döl Verimi Takip Sistemi kuracağız
Pakdemirli, buzağı ölümlerinin azaltılmasına yönelik çalışmalarla 2022’de buzağı sayısında 740 bin başlık artış sağlayacaklarını ifade etti. Bu kapsamda Döl Verimi Takip Sistemi kuracaklarına dikkati çeken Pakdemirli, şöyle devam etti: “Küçükbaş hayvan sayısını ve kırmızı et üretiminde küçükbaş etin payını artıracağız. Tekrar küçükbaş eti yemeye alışmamız lazım. Kırmızı et tüketiminin yüzde 10’u küçükbaş eti. Bunu yüzde 20’ye çıkarmamız lazım. 2020 yılı için 56 milyon küçükbaş hedefimiz var, 2023’te de her bir Türk vatandaşı için bir tane küçükbaş hedefledik. Nüfus kadar küçükbaşımız olacak.”
Kaynak: www.dunya.com