Akıllı Tarım Kent Projesi ile kent başına yıllık 400 milyon TL ticaret hacmine ulaşmayı planladıklarını söyleyen MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan, “Tarımsal ve kırsal üretim, her bölgenin kendine özgü ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda, üretim çeşitliliği temelinde gerçekleşecek.” dedi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, “Kent başına yıllık 400 milyon TL ticaret hacmine ulaşması planlanan Akıllı Tarım Kentleri projesinde, tarımsal ve kırsal üretim, her bölgenin kendine özgü ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda, üretim çeşitliliği temelinde gerçekleşecek. Proje, halkımızın şehir hayatının tüm imkanlarına erişerek yaşayabilmesini hedefliyor.” ifadelerini kullandı.
MÜSİAD, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’nin katılımıyla, Genel Merkezinde ve online olarak eş zamanlı düzenlendiği toplantıyla “Akıllı Tarım Kent Projesi”nin tanıtımını gerçekleştirdi.
MÜSİAD Genel Başkan Abdurrahman Kaan toplantıda yaptığı konuşmada, ülke düzeyinde ekonomik ve toplumsal kalkınmanın gerçekleşmesinin, ancak bölgeler arası ekonomik ve sosyal dengesizliklerin giderilmesiyle mümkün olacağını söyledi.
Bunun da yerel ve bölgesel kalkınma neticesinde elde edilebilecek bir sonuç olduğuna işaret eden Kaan, ülkenin üreten güçleri olarak hem sanayici ve iş insanlarının hem de çalışan nüfusun, artık yüzünü kırsala dönme zorunluluğunun ortaya çıktığını dile getirdi.
Kaan, tüm kentlerin, ellerinde bulundurdukları avantajları kullanarak, ulusal ve uluslararası arenada rekabet gücü yüksek, güçlü birer konuma yükseltilmesi gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Bunu başardığımız takdirde, ülkemiz adına, milletimiz adına büyük bir kırsal hamleyi başlatacağımıza inanıyoruz. Tüm projelerimizi, bu düşünceyle geliştiriyoruz. Uzun bir fizibilite çalışmasının ardından ortaya koyduğumuz MÜSİAD Akıllı Tarım Kentleri’de bu projelerimizden biri. Projemizin, ülkemizin kırsal, bölgesel ve bütüncül kalkınması noktasında önemli bir görevi üstleneceği kanaatindeyiz. Malumunuz, COVID-19 salgını, tüm dünyada etkisini gösteren bir ekonomik sıkıntılar sürecini de beraberinde getirdi. Kriz sonrası dönemde ortaya çıkacağına inandığımız fırsat ortamının, birçok sektör için büyük avantaj sağlama potansiyeli taşıdığını söyleyebiliriz. Bu sektörler arasında gıda sektörü daha fazla ön plana çıkmaktadır.”
“Türkiye’nin tüketim algısındaki olumlu imajını, çok iyi değerlendirmeliyiz”
Abdurrahman Kaan, “Nitekim yaşanan son gelişmeler, küresel ölçekte tarımsal üretimin verimli olmasının beklendiği 2020 yılında, virüs salgınına yönelik alınan tedbirler nedeniyle, bazı ülkelerde gıda sektörüne yönelik ciddi sıkıntılar yaşanabileceğini gösteriyor.” ifadelerini kullandı.
Gıda ürünlerine yönelik yaşanabilecek küresel tedarik sorununa ilişkin, Türkiye’nin ciddi anlamda avantajlı bir konuma sahip olacağını dile getiren Kaan, gıda sektöründe yaşanacak muhtemel bir küresel talep artışında, Türkiye’nin dünya genelindeki tüketim algısındaki olumlu imajının çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Kaan, gıda, tarım ve hayvancılık alanında ortaya çıkacak olan bu fırsat ortamının, kısa süreli olmayacağının da altını çizerek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Çünkü basit bir matematikle, sizden hali hazırda üretim bakımından geride kalan ülkeleri geçtiğinizde ve dünyada gıda alanında oluşacak açığı doldurduğunuzda eliniz güçlenecek, bu da sürdürülebilir bir gücün önünü açacaktır. Türkiye’de 2018 yılında 22,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşen toplam tarım ihracatı, 2019 yılında 23,4 milyar dolar seviyesine yükselmişti. 2020 yılının Ocak-Eylül döneminde ise 17,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşen tarım ihracatı, önceki yılın aynı döneminde 16,3 milyar dolar seviyesindeydi. Böylece COVID-19 etkisiyle gerileyen toplam ihracata rağmen, tarım sektörüne yönelik ihracatın artış kaydettiği görülmektedir. Türkiye’nin ihracatının yüzde 30’u tarıma dayalı sanayilerce gerçekleştirilmektedir. Esasen Türkiye’ye net döviz kazandıran, yani ticaret açığı vermeyen sektörler, sadece tarım ve tarıma dayalı sanayi kategorisinde yer alıyor.”
“Kırsal yaşamı, şehir standartlarında yeniden yapılandırma amacındayız”
Hayata geçirecekleri MÜSİAD Akıllı Tarım Kentleri projesinin, tarım, hayvancılık ve endüstriyel tarım alanları başta olmak üzere kırsal kalkınma hedefine uygun çalışmaları ve kırsal yaşamı teşvik edebilmek adına geniş çaplı bir dönüşümü içerdiğini aktaran Kaan, projenin kırsal yaşamı, şehir standartlarında yeniden yapılandırma amacında olduğunu bildirdi.
Kaan, yüksek refahlı yaşamı esas alan projede, akıllı tarım kentlerindeki ana üreticilerin ve üretimde çalışan kişilerin aileleri ile birlikte yaşayabilecekleri müstakil ev ve dairelerin yanı sıra, tüm ihtiyaçların karşılanabileceği dev bir yaşam alanı inşa edileceğini dile getirerek, şunları ifade etti:
“İnşa edilecek olan yaşam alanında, eğitim kurumları, sağlık kuruluşları, Tarım Meslek Yüksekokulu, kafe ve lokantalar, sinema ve tiyatro, kent meydanı, parklar, AVM, spor alanları, El Sanatları Merkezi, butik otel ve cami yer alacak. Toplam 40 bin dekar alanda konumlandırılacak olan Akıllı Tarım Kentleri, içinde bulunduracağı mesleki kurslar, Sürekli Eğitim Merkezi ve Dijital ve İnovasyon Merkezi ile hedeflenen köklü ve sürdürülebilir değişimin beslendiği kaynaklar olacak. Kent başına yıllık 400 milyon TL ticaret hacmine ulaşması planlanan Akıllı Tarım Kentlerinde, tarımsal ve kırsal üretim, her bölgenin kendine özgü ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda, üretim çeşitliliği temelinde gerçekleşecek. Proje, halkımızın şehir hayatının tüm imkanlarına erişerek yaşayabilmesini hedefliyor. Bu imkanlar, birçok insanımızı kır hayatına özendirecek ve sürdürülebilir kırsal kalkınmayı mümkün kılacak.”
Öncelik, gençlere ve kadınlara
Kaan, kendi kendine yetebilen, üreten, geliştiren aynı zamanda sosyal yaşamdan ödün vermeyen, doğal ve akıllı yaşam kültürünü oluşturmayı hedefleyen Akıllı Tarım Kentleri’nin, beş ana başlığı kapsadığına işaret ederek, bu başlıkları “Dijital ve Akıllı Tarım Üretim Ekosistemi”, “Ortak Akıl Üretim Ekosistemi”, “Yüksek Refah ve Yaşam Ekosistemi”, “Üreten ve Değiştiren Sosyal Ekosistemi”, “Orta Akıl Yönetim Ekosistemi” olarak sıraladı.
İçerisinde soğuk hava deposu, TIR parkı, paketleme-dağıtım, laboratuvar, seracılık, organik ve doğal ürün pazarı, botanik bahçesi bulunan, modern ve fonksiyonel yaşam alanları oluşturan Akıllı Tarım Kentleri’nin, gençler ve kadınları önceleyen bir istihdam modeli üzerinde inşa edileceğini dile getiren Kaan, projeleri kabul edilen 40 yaş altı genç girişimcilere yer verileceğini söyledi.
Proje ile 500 aile, bin çalışan, toplam 3 bin kişiye, kırsalda şehir hayatı sunulacağını bildiren Kaan, “Nitelikli eğitimli kişilerin istihdam edileceği Akıllı Tarım Kentleri, bilgi, teknoloji ve yenilik üretecek. Türkiye olarak dünya çapında hedeflerimize ulaşmak için, stratejik sektörlerden olan gıda, tarım ve hayvancılıkta ülkemizin sahip olduğu gücü tümüyle ortaya koyacağız.” diye konuştu.
Kaynak: www.dunya.com