Meral Candan–Osman Çaklı
Muğla’da yenilenebilir enerji alanı için arazilere şerh düşüleceği haberi köylerde tepkiyle karşılandı. Avukat Yaka, önümüzdeki dönemde Akbelen’deki gibi bir direnç oluşabileceğini söyledi.
İstanbul’un kaosundan ve kalabalığından sıkılarak hatta kaçarak Bodrum Mazı’ya yerleşmiş Rana Öztürk. Ancak Öztürk’ün “doğa ile iç içe, sakin ve huzurlu hayat” hayalini önce temmuz ayında yaşanan yangınlar sonra da yenilenebilir enerji tesisi kurulması planıyla tapulu arazilere şerh düşülmesi yerle bir etmiş. Yangında evi ve zeytinleri yanan Öztürk, yaşadığı üzüntüyü ve mağduriyeti gideremeden şimdi de arazilere şerh düşüldüğü haberiyle sarsıldı. Stres içinde olduğunu söyleyen Öztürk, yaşadıkları sorunlara her geçen gün yenilerinin eklenmesi nedeniyle üzüldüğünü anlatıyor.
Muğla’nın YEKA (Yenilenebilir Kaynak Alanları) ilan edilmesi aslında yeni bir gelişme değil. İki yıldır gündemde olan konu, tapulu arazilere bu kapsamda şerh düşüleceği haberinin geçtiğimiz günlerde köylülere ulaşmasıyla alevlendi.
‘DOĞANIN KENDİNİ YENİLEMESİNE İZİN VERİLMİYOR’
Rekabet Kurulu’nun 12 Kasım 2019 tarihli kararında T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile ENERCON Rüzgar Enerji Santrali Kurulum Hizmetleri Ltd. Şti. arasında yapılan anlaşma onaylandı. Kararda, şirketin RES santrallerini kuracağı alanların Enerji Genel Müdürlüğü tarafından tahsis edileceği belirtildi. Bu alanlardan bazılarının yazın çıkan orman yangınlarında yanan zeytin arazileri olması, köylülerin ve çevre avukatlarının da tepkisini çekiyor. Tapularda henüz şerh aşamasına gelinmediğini, sadece beyanın olduğunu söyleyen avukat Ayşe Yaka, şu an için taşınmazların devrinde ve satışında hukuki bir engel olmadığını ifade ediyor. Süreci takip ettiklerini, köylülerle görüştüklerini anlatan Yaka, “Köylüler dava açmak isterse onlara destek olacağız. Mazı’da bir toplantı yapıldı. Fesleğen, Bozalan, Çökertme gibi yerlerde de toplantılar yapılacak. Köylüler uygulamaya karşı çıkarak, arazilerini vermemek için her şeyi yapmaya hazır” diyor. İlerleyen süreçte Muğla’da YEKA’ya karşı Akbelen’de olduğu gibi bir direnç oluşabileceğinin de altını çiziyor. Tepki gösterenlerin sadece arazi sahibi köylüler olmadığını, arıcıların da kurulacak santrallere tepkili olduğunu sözlerine ekleyen Yaka, “Proje hayata geçerse, arıcılığın niteliksizleşme ihtimali var. Biz yangında hasar görmüş arazilerin yeşillendirilmesini, ağaçlandırılmasını beklerken böyle bir proje çıktı karşımıza. Doğanın dahi kendini yenilemesine izin verilmiyor” diyor.