Uzmanlar küresel gıda krizinin aşılması için kaynakların özellikle kadınlar ve kız çocuklarına yönlendirilmesi gerektiğini söylüyor.
Dünya Bankası, G7 ülkeleri, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri’nin son dönemde yaşanan gıda ve insanlık krizlerinin etkilerini gidermek için 40 milyar dolardan fazla fon ortaya koyduğu bilinse de, bunun kadınlar ve kız çocuklarının ihtiyaç duyduğu yardımı sağlamayacağı, hatta eşitsizlikleri artıracağı düşünülüyor.
Nature dergisinden Elizabeth Bryan’ın yazısına göre krizler özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde kadınları ve kız çocuklarını vuruyor. Covid-19’un var olana ek olarak 47 milyon kadın ve kızı aşırı fakirliğe sürükleyerek on yıllar boyunca katedilen ilerlemeyi tersine döndürdüğü söyleniyor. 2021 yılında erkeklerden en az 150 milyon daha fazla kadının gıda güvencesizliği çektiği, aradaki uçurumun hızla büyüdüğü bildiriliyor.
Savaşın da etkileri ile dünyada gıda, yakıt ve tarım girdilerinin fiyatları artarken cinsiyet eşitsizliği nedeniyle bu yük kadınların üzerine daha fazla biniyor. Diğer yandan yardım programları daha çok erkeklerin ağırlıkta yer aldığı ticari tarım işletmelerine yöneliyor, ailesini beslemek üzere tarım yapan kadınları es geçiyor.
Covid-19 ve 2007-08 küresel gıda fiyatı krizlerinden ders alan uzmanlar kadınların ve kız çocuklarının kısa dönem zorlukları atlatmaları ve uzun vadede cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesini sağlayacak sağlam stratejiler geliştirdi.
Pandemi, iklim değişikliği ve savaşlar gibi krizler kadınların gelir, mal ve birikimlerini adaletsiz bir şekilde eritiyor. Açlık, dijital hizmetlere erişim gibi birçok konuda kadınların içinde bulunduğu olumsuz durum, istatistiksel verilerin cinsiyete göre ayrılması ile açık şekilde ortaya çıkıyor.
Durumun tam olarak anlaşılabilmesi için araştırma kurumlarının, devletlerin, sivil toplum örgütlerinin cinsiyet eşitsizliği konusunda kanıtları derlemesi gerekiyor. Bunun devamında yapılması gerekenler ise şöyle sıralanıyor:
- Şiddet karşıtı girişimlerin yaygınlaştırılması,
- Sosyal güvenlik ağının genişletilmesi,
- Kadınlara daha fazla iş imkanı sağlanması,
- Kadın oluşumlarının desteklenmesi,
- Finansal hizmetlerin kadınların ihtiyaçlarına uyacak biçimde şekillendirilmesi,
- Bilgiye erişimin artırılması,
- Kadınların liderlik pozisyonuna gelmesinin desteklenmesi.
Yazarlar daha adaletli bir gıda sistemi için küresel gıda krizlerine eskisinden daha doğru şekilde yaklaşılması gerektiği, adaletsiz bir statükoyu güçlendirecek ve cinsiyet eşitsizliğini daha da genişletecek uygulamalardan kaçınılmasının şart olduğunu belirtiyor.
Kaynak: www.gidahatti.com