CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Allah nasip eder Millet İttifakı olarak iktidara geldiğimizde, esnaf ve çiftçilerin ister bankalardan ister kredi kooperatiflerinden aldıkları kredilerin faizlerini bir hafta içinde sileceğiz.” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çeşitli temaslarda bulunmak için geldiği Tokat’ta bir otelde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle basına kapalı görüştü.
Daha sonra Meydan Yeni Yol Caddesi’nde esnaf ziyaretinde bulunan Kılıçdaroğlu, cadde üzerinde toplanan kalabalığa hitap etti.
Herkesin kazandığı, ürettiği, alın teri döktüğü bir Türkiye’nin güzel Türkiye olduğunu, öyle bir Türkiye’de huzur olacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Ama esnafa, çiftçiye, emekliye, işçiye vermiyorlar beşli çetelere veriyorlar. Beşli çetelerden hak etmedikleri paraların tamamını alacağım, esnafa vereceğim. Ben esnafın, çiftçinin, tarlada çalışanın, ev kadınının herkesin ama herkesin alın terine değer veren birisiyim. Beni şöyle tanımlayın. ‘Ey Kılıçdaroğlu sen kimin adamısın?’ Ben de diyorum ki ezilenlerin, garibanların, işsizlerin, esnafın, emeklinin, sanayicinin adamıyım. Ben beşli çetelere hizmet eden birisi değilim. Bunu herkesin bilmesini isterim.”
Alın terinin hakkını ve hukukunu sormak zorunda olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Esnaf kardeşim, beni dinleyin, Allah nasip eder Millet İttifakı olarak iktidara geldiğimizde, esnaf ve çiftçilerin ister bankalardan ister kredi kooperatiflerinden aldıkları kredilerin faizlerini bir hafta içinde sileceğiz. Yeter ya esnafı, çiftçiyi perişan ettiniz. Çiftçiyi toprağa küstürdünüz.” diye konuştu.
Tüm demokrasilerde iktidar ve muhalefet partilerinin genel başkanlarının televizyonlara çıktığına işaret eden Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la televizyonda bir programda bir araya gelme çağrısını yineledi.
Hiçbir egemen gücün karşısında eğilmediklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Suriye tezkeresine ret verdik. Bağırdılar sağda solda, ‘Vay efendim bunlar terör örgütüne destek veriyor, o yüzden Suriye tezkeresine hayır verdiler’ diye. Ben Tokatlı kardeşlerime soruyorum. Siz Türkiye’de yabancı asker postallarını istiyor musunuz istemiyor musunuz? Biz de kendi ülkemizde yabancı asker postalı istemiyoruz dedik. Kendi ülkemizde yabancı asker istemiyoruz dedik. Bu nedenle tezkereye hayır oyu verdik. Beni üzen ne biliyor musunuz? Beni üzen, ‘milliyetçiyim’ diye afra tafra yapıyorlar etrafta… Bir partinin adı da milliyetçi. Ne milliyetçiliği kardeşim. Bu ülkede terörle mücadeleyi bizim askerimiz, bizim polisimiz yapıyor. Otuz beş kırk yıldır yapıyor bu mücadeleyi… Otuz beş kırk yıldır bizim askerimiz polisimiz terörle mücadele edecek, sen gideceksin yabancı askerleri Türkiye’ye davet edeceksin öyle mi? O zaman olmaz, olmaz. O zaman adımız Bay Kemal olmaz. Biz Kuvayımilliyeciyiz. Dolayısıyla hiç kimse endişe etmesin ülkemize barışı getireceğiz, ülkemize huzuru getireceğiz, kamplaşmayı bitireceğiz. Kimlik ve inanç üzerinden siyaseti bitireceğiz. Kimlik, siyaset konusu olmaz, sen bak esnaf kazanıyor mu? Çiftçi kazanıyor mu? Anne, baba kızını üniversiteye göndermiş ve aylardır işsiz geziyor. Siyasetin konusu bu.”
