HRÜ tarafından Antep fıstığının kırmızı yumuşak kabuğu ilaç sanayisinde kullanılması için proje hazırlandı.
Harran Üniversitesi (HRÜ) Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümünce, taze Antep fıstığının kırmızı yumuşak kabuğu ile menengiç ağacından elde edilen reçinenin, ilaç sanayisinde kullanılması için proje hazırlandı.
Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Eyyüp Karaoğul, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yürüttükleri çalışmalarda, Antep fıstığının kırmızı yumuşak kabuğunun antikanserojen etkisinin bulunduğunu tespit ettiklerini söyledi.
Fıstığın yumuşak kabuğunun değerlendirilmediğini belirten Karaoğul, çöpe atılan kırmızı kabukların antioksidan madde içermesi ve kanser önleyici özelliğe sahip olması nedeniyle ilaç sanayisinde kullanılmasının uygun olduğunu anlattı.
Antep fıstığı üretiminde Şanlıurfa’nın önemli bir yere sahip olduğunu dile getiren Karaoğul, şöyle devam etti:
“Bölgemiz Antep fıstığı ile menengiç için çok uygun koşullara sahip. Bazı bölgelerde menengiç ağacına Antep fıstığı aşısı yapılarak değerlendirilmeye çalışılıyor. Biz de bir süre önce GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığına ‘Menengiç ağacında bulunan hem sakızın hem de uçucu yağın ekonomiye kazandırılması ve pazar potansiyelinin geliştirilmesi’ projesini sunduk. Amacımız, menengiç ağaçlarının gövde kısmından reçine elde etmek. Elde edilen reçine içinde var olan damla sakızı ve uçucu yağı birbirinden izole edeceğiz. Hem damla sakızı hem de uçucu yağ, kozmetik ve ilaç sektöründe ve antioksidan özelliğinden dolayı kanser ilaçlarında kullanılacak. Özellikle gıda katkı maddesi olarak raf ömrünü uzatması için kullanılacak.”
“FISTIĞIN KABUĞU YÜZDE 37 ANTİOKSİDAN İÇERİYOR”
Karaoğlu, fıstığın kırmızı yumuşak kabuğunun değerlendirilmeden çöpe atıldığına dikkati çekerek, “Taze fıstığın kırmızı kabuğu yoğun antioksidan barındırıyor ve yüksek miktarda kanser önleyici madde bulunduruyor. Yaptığımız analizlerde Antep fıstığının kabuğunda yüzde 37 oranında antioksidan asit tespit ettik.” dedi.
Projenin Türkiye’de ilk olduğunu aktaran Karaoğul, Antep fıstığı ile ilgili çalışmalarını yıl içinde Konya’da düzenlenen 1. Uluslararası Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Sempozyumu’nda menengiç reçinesi ile ilgili çalışmalarını ise KKTC’de düzenlenen 3. Uluslararası Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Sempozyumu’nda sunduklarını aktardı.
Karaoğul, “Taze Antep fıstığının yumuşak kabuğu, ilaç sanayisinde özellikle de kanser ilacı yapımı için çok uygun. Çöpe atılan bir maddeyi katma değeri yüksek bir mühendislik maddesine dönüştürmüş olacağız. Çalışmamızda antioksidan maddeye uçucu yağı da katarak mikroenkapsülasyon yapacağız. Bu ürün gıda katkı maddesi, gıda koruyucusu, kozmetik sektöründe ve kanser önleyici olarak piyasada tüketilmekte. Uçucu yağı ayırdığımızda da kalan kolofan kısmı da gıda sektöründe kullanılan damla sakızı olarak kıvam artırıcı, kıvam verici, gıdaların raf ömrünün uzatılmasında değerlendirilecek. Yani çiftçimize yeni bir iş sahası oluşmuş olacak.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de üretilen uçucu yağların, yoğun talep dolayısıyla yurt dışına ihraç edildiğini aktaran Karaoğul, şunları kaydetti:
“Türkiye’de genellikle Isparta yöresinde gül yağı, Hatay bölgesinde ise defne ve kekik yağı üretilmekte. Bölgemizde ise var olan potansiyelimiz değerlendirilmemekte. Bölgemizde menengiç ağacının reçinesinden uçucu yağ üretilecek. Bu projeyle yüksek fiyat potansiyeli olan menengiç sakızının uçucu yağı bölge halkına, köylüsüne ve tüccarına yeni bir iş potansiyeli ve sahası sunması bakımından çok önemlidir. Uçucu yağların kilogram fiyatı piyasada ortalama 500-1000 lira. Yani geliri fıstıktan daha yüksek. Bölge çiftçisi bu ürüne yönelirse kazancı daha da çok olacak. Bölge buna çok uygun, yeni bir iş sahası açılmış olacak.”
www.hurriyet.com.tr