Küçük üreticiler ve işletmeleri dijitalleştirmek için yeni bir platform kuruldu. Telefona kolayca indirilen uygulama ile işletmeler istedikleri ürüne maliyet avantajıyla ulaşıyor. Gıda üreticileri de bu uygulama sayesinde yeni pazar imkanına kavuşuyor. 1500’ün üzerinde işletmeye hizmet veren DepoDone, 2023 sonunda 20 bin işletmeye ulaşmayı ve yurtdışına açılmayı planlıyor.
PANDEMİ birçok alanda olduğu gibi alışveriş alışkanlıklarını da değiştirdi. Milyonlarca kişi için online alışveriş hayatın bir parçası haline geldi. Tüketiciler için dijitalleşme süreci hızlı ilerlerken işletmeler bunun gerisinde kaldı. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler ihtiyaç duydukları ürünleri, yüz yüze, telefonla ya da e-maille sipariş vermenin ötesine geçemedi. Bu alanda ihtiyacı gören girişimciler, gıda üreticisi ile işletmeleri tek bir platformda buluşturan ‘DepoDone’ ile akıllı tedarik dönemi başlattı. Telefona kolayca ve ücretsiz olarak indirilen uygulama, üreticilere yeni pazarlar sunarken, işletmelere kolay ve maliyet avantajlı sipariş imkanı sağlıyor.
TEDARİK SORUNUNU GÖRDÜ
Girişimin yola çıkış hikayesini ve yeni dönem hedeflerini DepoDone CEO’su Nil Nurlu Deniz ile konuştuk. Kurumsal firmalarda görev alan Deniz, iş hayatında tedarik tarafının hep ilgisini çektiğini söyledi. 2012 yılında doktoraya başladığında da tedarik zincirlerindeki sorunlar üzerine çalışmalar yaptığını belirten Deniz, “Gıdanın, son tüketiciye ulaşmasına kadar geçen sürede kat kat fiyat artışı olmasının nedeni hatalı tedarik zinciri. Son dönemde tüm dünyada artan hammadde fiyatları ve düşen alım gücü bu zinciri daha önemli hale getirdi. Bunu akademik çalışmalarımda da gördüm” dedi. Deniz’in akademik çalışmalarında fark ettiği sorun ilk girişimine imza atmasıyla daha somut bir hal aldı. Anne olduktan sonra çocuk beslenmesindeki hataları gördüğünü ve sağlıklı gıdaya erişim üzerine gelen talepler sonucunda bir e-ticaret sitesi kurduğunu belirten Deniz, şunları söyledi: “Bu ilk girişimimde e-perakendeci olunca tedarik sorunlarını yakından gördüm. 10 liraya aldığım ürünün fiyatı 30 liraya çıkıyordu. Çalıştığımız üreticiler de maliyet nedeniyle iş yapamaz hale geldi. İşte bu dönemde bir şeyler yapmamız gerek dedik.”