Şeref Oğuz
Eğitim, nesiller arası uygarlık taşıyıcısı ve geliştiricisidir. Başarılı bir eğitimin temelinde ise diri ve duru iletişim yatar. Diri; dinamik, sürgit, beşikten mezara dek… Duru; uygarlık talebindeki canlıların var kalmasını sağlayacak bilgi aktarımı… Sibernetik biliminin kurucusu El Cezeri’nin ifadesiyle; “hayata geçirilmemiş her bilgi, doğru ile yanlış arasında bir yerdedir.” Eğitimde bilgiyi üretmek kadar onu doğru iletişimle bireye aktarmak ve hayata geçirmek, esas erektir.
Peki, bu söylediklerimizin metaverse ile ne ilgisi olabilir? Bugün bunu aktaracağım. Öncelikle eğitim modelleri başarısı ile ülkelerin kendini kanıtlamışlığı arasında güçlü bağlar vardır. Bildik örnekler genelde Finlandiya ve Singapur üzerinden verilir ama gelişme iddiasındaki pek çok ülke, daha verimli model peşindekoşmaktadır.
VEREN OLGUN ALAN UYGUN OLURSA…
Başarılı modellerin DNA’sında ise güçlü bir iletişim ağı olduğunu görüyoruz. Sonuçta bilgiyi kaynağından hedef zihinlere, oradan da davranışlara taşıyacak olan iletişim becerisidir. Eğitimcilerin nitelikli olması kadar, öğrencilerin iletişime konu olan algılama ve öğrenme frekanslarının yakalanması hayatidir.
Eğitimci tarafından öğrenme kapasitesi keşfedilmiş bir öğrencinin de bu sürece kayıtsız kalması düşünülemez. Nitekim öğrenci kelimesi yerine eskilerin kullandığı ”talebe” ifadesi, bilgiyi talep etmekten türetilmiştir ve eğitimin amacını daha berrak yansıtmaktadır. Kaldı ki gelecek hafta sunacağım çalışmalarda, iletişim araçlarının teknolojik aktarım kapasitesi ve insanın hangi duyu organıyla ne kadar bilgi edinebildiği, geçici ve kalıcı hafızaya hangi hızda yazabildiğine dair bulguları aktaracağım. Çeyrek asırlık çalışmalarda çarpıcı sonuçlar var ve metaverse çağında bu bulgular, başat belirleyici unsur olacaktır.
METAVERSE İLE BİYOVERSE ARASINDA KÖPRÜ KURMAK
Meteverse evreninde biyolojik bedenimiz yanı sıra zihinsel varlığımızın eline geçebilecek yığınca yeni fırsatı görebileceğiz. Newton, üzerinde yaşadığı dünyayı, zihin kapasitesindeki düşünce deneyleriyle tartabilmiş bir dehaydı. Bugün zihin dünyasını kullanmanın ve metaverse ile biyoverse (bedensel boyut) arasında gidiş/gelişlerin sistematik ve kolay hale geleceği ortamda acaba bizler, öğrenmeyi başka boyutlara taşıyabilir miyiz?
Metaverse’ün sayısız tanımının olabileceğini artık hepimiz biliyoruz ve konular değiştikçe bunların da konuya uygun şekilde yapılacağının farkındayız… Bu bağlamda Metaverse’ü, “insanlar arasındaki iletişimin yeni modeli” olarak da tanımlamak yerindedir. Zira insanlar, ilk olarak bir birleriyle işaret ve sesler yardımıyla hikâyeler anlatarak iletişim kurdular. Daha sonra bu işaretleri tabletlere çizme yolunu seçtiler. Yazı icat edildikten sonra yazılı iletişim baş gösterdi ve matbaanın keşfi ile bilgi ve yazılı iletişim hızla yaygınlaştı… Yıllar ilerlerken bilgisayar, iletişimin ortasına giriş yaptı.