İklim değişikliğinin 2050’ye kadar milyonlarca kişi için açlık, dengesiz beslenme ve yoksulluk riski yaratmasının beklendiği bildirildi.
Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) kuruluşunun anısına 1945’ten itibaren 16 Ekim, “Dünya Gıda Günü” olarak ilan edildi.
“Dünya Gıda Günü” ile dünya genelinde sağlıklı beslenmeye güç yetiremeyen ve sağlıklı gıdaya düzenli olarak erişmeye ihtiyacı olan milyonlarca kişiye dikkat çekiliyor.
FAO, “Dünya Gıda Günü”nün bu yılki temasını, “Hiç kimseyi geride bırakma” olarak belirledi.
Yüksek akut gıda güvensizliği yaklaşık 193 milyon kişiyi vurdu
“Dünya Gıda Günü”ne ilişkin FAO’nun internet sitesinden yapılan açıklamada, daha iyi bir üretim, daha sağlıklı gıda, daha iyi bir çevre ve daha iyi bir hayat için etkili, kapsayıcı, dayanaklı ve sürdürülebilir tarım-gıda sistemine dönüşümün önemi vurgulanarak “Kimse geride kalmasın.” denildi.
2022’nin birçok küresel zorluğun yılı olduğu ifade edildi. Kovid-19 salgını, çatışmalar, iklim değişikliği, artan fiyatlar ve uluslararası gerilimler gibi zorluklar, gıda güvenliğini etkiledi.
Gıda fiyatlarındaki artış, hali hazırda hassas durumda olan ülkeleri krize sürüklerken her gün 30 binden fazla kişi çatışma ve zulüm nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalıyor.
2021’de yüksek akut gıda güvensizliği yaşayan yaklaşık 193 milyon kişinin, hayatta kalması için insani destek gerekti ve bunların yarım milyondan fazlası, açlık ve ölüm gibi felaketlerle karşı karşıya kaldı.
Yüksek akut gıda güvensizliği çekenlerin üçte ikisini kırsalda tarımla uğraşanlar oluştururken, dünya nüfusunun nerdeyse yüzde 40’ına denk gelen 3,1 milyar kişi sağlıklı beslenmeye güç yetiremiyor.
İklim değişikliği kırsal alanlarda yaşayan yoksullar ile onların tarım alanları ve üretimlerini etkiliyor.