Bazı firmaların 2020 ve 20 21 yıllarında mevzuatın izin vermemesine rağmen, önceden buğday ithalatı yapmaksızın yurt içindeki kamu tarafından sübvanse edilen buğdayları kullanarak ürün ihracatı yaptıkları ve bu yolla haksız kazanç elde ettikleri öne sürülüyor.
Kamu kurumlarının konuyla ilgili inceleme başlattıkları öğrenildi. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), iç piyasada arz güvenliğini sağlamak ve özellikle ekmek fiyatlarını kontrol altında tutabilmek amacıyla 2020 ve 2021 yıllarında yoğun bir şekilde buğday ithalatı gerçekleştirmişti. TMO’nun bu ithal ettiği buğdayları piyasaya sübvansiyonlu bir şekilde arz ederek önemli bir görev zararına katlanmak zorunda kaldığı biliniyor. Kamunun yurt içindeki buğday arz açığını kapatmak için yoğun ithalat yaptığı bir ortamda bazı fabrikaların mevzuata aykırı bir şekilde yerli buğday kullanarak ihracat yapmaları TMO’nun gerekenden çok daha fazla ve pahalı buğday ithal etmesine ve bu nedenle de kamu zararının daha da yükselmesine neden oldu.
2021’de hesaplama yöntemi değişti
TMO, ekmek fiyatlarında yaşanabilecek artışları kontrol altına almak amacıyla un sanayicisine 2020 yılından beri sübvansiyonlu fiyatlardan tahsis buğdayı veriyor. TMO her firmaya vereceği tahsis buğday miktarını o firmanın bir önceki yıla ait yurtiçine un haline getirdiği buğday miktarına göre belirliyor. 2021 yılında TMO’nun firmalara vereceği tahsis buğday hesaplama yönteminin değiştirmesinin ardından, firmaların yeni hesaplama yöntemindeki boşluklardan yararlanarak fazla buğday tahsisi aldıkları iddia ediliyor. Türkiye’de Dahilde İşleme Rejimi (DİR), uzun yıllardır hammaddenin önce iç piyasadan kullanılıp ihracat gerçekleştirildikten sonra üretici firmaya gümrüksüz ithalat hakkı tanınması şeklinde işliyordu. Ancak 2018 Ağustos ayında başlayan TL’deki değer kayıpları neticesinde Ticaret Bakanlığı buğday unu ihracatçılarının Dahilde İşleme İzin Belgelerine bir ‘özel şart’ ekleyerek un ihracatı öncesi buğday ithalatını zorunlu hale getirmişti.