İYİ BİLGİ 1
YAĞLARIN KİMYASI DA FARKLI
YAĞ moleküllerinin her biri yağ asidi zincirlerinden oluşuyor. Bu zincirler de birbirlerine tekli ya da çiftli bağlarla bağlanıyor. Yağ asidi zincirlerinin de farklı yapıları var. Onlar da yapılarına göre “kısa, orta ve uzun zincirli yağ asitleri” olarak tanımlanıyor. Eğer yiyeceklerinizi pişirirken kullandığınız yağların içinde kısa ve orta zincirli yağ asitleri çoğunluktaysa şanslısınız. Bu tip yağ molekülleri bağırsaklardan süratle emiliyor ve yine aynı süratle enerji olarak kullanılıyor. Uzun zincirli yağ asitlerine gelince… İşte tam da bu noktada işler biraz karışıyor. Uzun zincirli yağ asitleri daha ziyade doymuş yağlarda bulunuyor ve bunlar önce karaciğere gidiyor, oradaki kolesterol üretiminin hammaddesi olarak kullanılıyor. Neticede de fazlaca doymuş yağ -yani oda ısısında sıvı değil de katı halde bulunan yağlar- tükettiğinizde karaciğerinizin yağlanması ve kan kolesterol seviyenizin zirve yapması ihtimali kaçınılmaz hale gelebiliyor. Zaten bu nedenle de özellikle kolesterol yüksekliği sorunu olanların fazla miktarda doymuş yağ içeren her türlü yağı -tereyağı, içyağı, kuyrukyağı, sadeyağ ya da palmiye yağı, hindistancevizi yağı- fazla miktarda tüketmeleri tavsiye edilmiyor. Peki, ya zeytinyağı? İşte orada biraz durmak lazım çünkü benim “yağların kraliçesi” olarak da tanımladığım bu muazzam yağın bir değil birden çok marifeti var.
İYİ BİLGİ 2
ZEYTİNYAĞI MUCİZESİNDE NELER VAR
ZEYTİN meyvesinin ezilmesi ile elde edilen zeytinyağı aslında bir çeşit meyve suyu gibi de kabul edilebilir. Ve zaten bu nedenle de muazzam bir sağlık mucizesi, eşsiz bir doğal ilaç. Ve tartışmasız “bitkisel yağların en sağlıklısı”. İçindeki “tekli doymamış yağların çokluğu”, zeytinyağının en mühim ve en ayrıcalıklı özelliklerinden biri. Diğer taraftan zeytinyağı muazzam bir “polifenol gücü”nü de bünyesinde barındırıyor. Vitaminlerden özellikle “E vitamini”nden de oldukça zengin bir yağ. Ayrıca yeni araştırmalar zeytinyağının sindirim sistemindeki “mikro flora” ve “mikro fauna”ya da güç verdiğini, bağırsak biyolojisini de desteklediğini gösteriyor. Pek çok araştırmada “tip 2 diyabeti” ve “bazı kanserleri” önleme konusunda da maharetli olduğu açık ve net olarak kanıtlanmış. Kısacası zeytinyağı, lezzetinin vazgeçilmezliği yanında mükemmel bir doğal ilaç görevi de üstleniyor. Kanaatime göre, Akdeniz diyeti mucizesinin temel oyuncusu da bu diyeti diğer diyetlerden ayrı kılan da aslında zeytinyağı mucizesinin kendisidir.