Mehmet Kara
Elektrik fiyatlarındaki artış bütün iş kollarını etkiledi, etkiliyor. Şirketler enerji maliyetlerini yönetme derdini her zamankinden daha fazla hissetmeye başladı. Aslında enerji maliyetlerini aşağı çekmek isteyenlere, 2013 yılında lisanssız elektrik üretimi adı altında bir imkan sunulmuştu. Bu yöntemi kullanmaya yönelenler yakın zamana kadar oldukça sınırlıydı. Ancak son bir yıldaki kur ve fiyat artışları bu alanda talep patlamasına yol açtı. Çünkü elektrik faturaları, sanayi şirketlerinin üretim maliyetlerini kontrol etmelerini güçleştirecek boyutlara ulaşmıştı.
Bir yerde patlama derecesinde talep artışı yaşanıyorsa, yansımaları da o derece sert olacaktır elbette. İşte bu yüzden önce lisanssız GES kurmak ya da kurdurtmak isteyen şirketler ekipman ve kurulumcu bulmakta zorlanmaya başladı. Daha yüksek fiyat verse de panel bulamayanlar oldu. Çünkü güneş paneli talebinde patlama yaşanan tek ülke Türkiye değildi.
Tüm bunlar yaşanırken, EPDK bir karar yayınladı ve 2019 yılından sonra lisanssız GES kurma hakkı tanınan yatırımcıların ihtiyaç fazlası elektriği satmalarına bir sınırlama getirdi. Bunun üzerine EPDK geçmiş düzenlemeyi geriye yürüyecek şekilde değiştirmekle suçlanıyor.
EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz’a sordum, geçmişe yürüyen bir düzenleme yapmadıkları cevabını aldım. Yılmaz, geçmişte verilmiş bir hakkın, “yanlış ve haksız” kullanımını, özetle istismarı önlediklerini söyledi.
Konuya ilişkin tartışmalar sürerken, bu kez yerli panel üreticilerine yönelik “fahiş fiyat uyguluyorlar” suçlamaları gündeme geldi. Argüman şu: Yurt dışında ucuza satılan paneli Türkiye’de çok yüksek fiyattan satıyorlar.
Özetle, yerli ekipman üreticileri, kendi elektriğini üretmek isteyen Türk sanayicisinin zor durumundan faydalanmakla suçlanıyor.