BCFN’nin tarım ve gıda sektörünün temsilcileri ve akademisyenlerin katılımıyla düzenlediği etkinlikte, gıda sürdürülebilirliği uygulamaları konuşuldu. “Gıda Sektörünü İyileştirme Girişimi” tarafından yayımlanan raporun sonuçlarının tanıtıldığı etkinlikte konuşan Barilla Grup ve BCFN Yönetim Kurulu Başkanı Guido Barilla, BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşılması için gıda firmalarını harekete geçmeye davet etti.
Barilla Gıda ve Beslenme Vakfı (BCFN), tarım ve gıda sektörlerinde sürdürülebilir uygulamaların her zamankinden daha hayati bir önem taşıdığı pandemi döneminde gıda sektörünün gelişim alanlarının tartışıldığı bir webinar düzenledi.
“Gıda Sektörünü İyileştirme” adlı dijital etkinlik, Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı (SDSN), Columbia Sürdürülebilir Yatırım Merkezi (CCSI) ve Siena Üniversitesi Santa Chiara Laboratuvarı (SCL) iş birliğiyle düzenlendi. Uzman konuşmacıların yer aldığı webinar’da sektörün güncel sorunlarının üstesinden gelmek için tüm aktörlerin ortak bir taahhüt çerçevesinde hareket etmesi gerektiği belirtildi.
“Sürdürülebilir ve sağlıklı beslenme modelleri, gezegenin geleceği için önemli”
Etkinlikte, sürdürülebilir tarım ve gıda sistemlerine geçişte özel sektörü desteklemek için çözümler sunmayı amaçlayan “Gıda Sektörünü İyileştirme” (Fixing the Business of Food) girişimi tarafından yayımlanan araştırma raporunun sonuçları da detaylarıyla konuşuldu.
Önemli bulguların öne çıktığı raporda gıda firmalarının BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşabilmek için açık kurallar, metrikler ve rakamsal raporlama standartları benimsemesi gerektiğinin önemi vurgulandı. Rapor ayrıca, sürdürülebilir ve sağlıklı beslenme modellerine geçişin gezegenin geleceği ve insan sağlığı için önemli bir adım olduğuna işaret ediyor.
Sektörün gelişim noktaları tartışıldı
Gıda sektörünün gelişim alanları, raporda dört ana başlık altında toplandı: Gıda firmalarının sağlıklı ve sürdürülebilir beslenme modellerine katkıda bulunan ürünler üretmesi, üretim faaliyetlerinin sürdürülebilir hale getirilmesi, küresel ölçekte sürdürülebilir tedarik zincirlerinin oluşturulması ve firmaların vatandaşlara karşı sorumluluklarını yerine getirmesi.
Bu kapsamda sektörün sürdürülebilirliğini finansal açıdan değerlendiren uzmanlar, sürdürülebilir kalkınma ve iklim değişikliği alanlarında yapılan yatırımlarda genel anlamda istikrarlı bir artış olduğunu; ancak kamunun bu alanlar için ayırdığı finansmanın sadece yüzde sekizinin tarım ve gıda sektörüne yönlendirildiğini belirtiyor. Uzmanlar, bu noktada ancak gıda firmalarının desteğiyle gelişimin mümkün olduğunu söylüyor.
“Kaybedecek zaman kalmadı”
Organizasyonun açılış konuşmasını gerçekleştiren Barilla Grup ve BCFN Yönetim Kurulu Başkanı Guido Barilla, gıda sektörünün önündeki tehlikeleri önlemek için zaman kalmadığını söyledi. Barilla, “Sektörün tüm aktörleri gezegenimizin ve insanlığın içinde bulunduğu tehlikenin farkında ancak, cesur adımlar atılmıyor. Firmaların insanlığın ve gezegenimizin geleceği için bazı zor kararlar vermesi, bu yönde aksiyonlar alması şart. Örneğin Barilla olarak sürdürülebilir geleceğe katkı sağlama amacıyla palm yağı kullanımını sıfıra indirdik. Palm yağı, mali açıdan bakıldığında gıda üretiminde kullanılan yağlar arasında en uygun seçenek. Ancak çevrede, özellikle de ormanlarda pek çok hasara neden oluyor. Bu nedenle çevresel etkimizi azaltabilmek adına bu kararı aldık” ifadelerini kullandı.
“Gıdalar gerçek fiyatlarıyla raflara konulmalı”
Sektörün sürdürülebilirliği için elzem noktaları katılımcılarla paylaşan Guido Barilla, “Gıda sektörünün iyileştirilmesinde tedarik zinciri faaliyetleri kritik bir role sahip. İş süreçlerini belirli bir etik çerçevesinde yürüten, kaliteli ürünler satan tedarikçilerle çalışarak tüketiciyi sürdürülebilir ürünlerle buluşturabiliriz. Bir diğer önemli nokta ise fiyatlandırma. Gıda firmalarının sürdürülebilir tedarik zincirinin gerekliliklerini mali açıdan karşılayabilmek için ürünlerini tüketiciyle uygun fiyatta değil gerçek fiyatıyla buluşturmayı önceliklendirmesi gerekiyor” dedi.
Kaynak: www.gidahatti.com