Ette KDV düşürülmeli, köy yumurtasına da STT yazılmalı
TÜSODER Gıda Komisyonu, yeni yılda tüketicilerin beklentilerine ve gıda sektörüne ilişkin önerilere yönelik hazırladığı raporunu Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na sundu.
Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Gıda Komisyonu Başkanı Can Demir, yeni yılda kırmızı ette perakendede KDV oranının yüzde 1’e düşürülmesi ve köy yumurtalarına da son tüketim tarihinin yazılması gerektiğini söyledi.
Demir, gıda, tarım ve hayvancılık sektörünün sorunları ile çözüm önerilerini ve tüketicilerin beklentilerini rapor haline getirdiklerini ve bu raporu Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’e gönderdiklerini kaydetti.
Raporun içeriğiyle ilgili bilgi veren Demir, 2013’te başlatılması gereken ancak her defasında yapılan değişikliklerle 2016’ya ertelenen “Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi”ne (ÜDTS) mutlaka geçilmesi gerektiğini ifade etti.
Demir, ÜDTS’de başından beri eksik veya hatalı olduğu için sektör tarafından uygulanamayan ve günümüze kadar ertelemelere sebep olan teknik aksaklıkların giderilerek sistemin bir an önce hayata geçmesinin önemli olduğu vurguladı.
Türkiye’de “Helal Sertifikalı Ürünler” konusunda çok sayıda kurumun gönüllü olarak çalışma yaptığını belirten Demir, “Özellikle dış kaynaklı akreditasyon dahilinde ‘Helal Belgesi’ verilmektedir. Bu durum, belgelendirme firmaları, tüketiciler ve firmalar açısından son derece karmaşık bir hal almıştır. Konunun hassasiyeti ve ticari etkileri büyük olduğu için bakanlığın sorunun çözümü noktasında daha fazla etkin olması gereklidir” dedi.
Demir, resmi denetimlerin etkin ve sayısal artırımını sağlayacak şekilde yazılım altyapısıyla Gıda Güvenliği Bilgi Sistemi’ne (GGBS) uyumlu mobil cihazların gıda kontrolörlerine verilmesini önererek, denetimlerin en az il ve ilçe müdürlüklerince anında izlenebilmeleriyle raporlamanın hızlı yapılmasının sağlanması gerektiğini ifade etti.
Gıda konusunda resmi denetimlerin tabana yayılmasının önemine değinen Demir, şöyle devam etti:
“Semt pazarları, açıkta gıda satışının olduğu yerler, okul kantinleri, yemekhaneler ve hazır yemek sektörünün resmi denetimlerinin tabana yayılması ve yaygınlaştırılması için hizmet alımı anlamında akredite muayene kuruluşları, üniversite, vakıf ve tüzel kuruluşlar yasal mevzuatta belirtildiği şekliyle denetim ağına dahil edilmelidir. Taklit ve tağşiş araştırmaları için köfte, lahmacun, pide gibi raf ömrü 15 günden az olan gıdaların yapılan analiz sonuçları, olumsuz olarak ifşa edilmesi yerine kapama gibi daha ağır cezaların verilmesi ve sağlıksız gıdaları tüketiciye yedirilmeden önce alınacak önlemler uygulamaya geçirilmelidir.”
“Kırmızı etteki yüzde 1 olan KDV oranı tüketicilere de uygulanmalı”
Demir, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından marketler başta olmak üzere kasap, manav, bakkal ve semt pazarları dahil her seviyede alışveriş merkezlerinde çok yüksek sayıda kullanılan petrol bazlı poşet yerine file gibi kumaş torbaların kullanımını teşvik etmek için “Doğayı Seven Filesiyle Gelsin Projesi”nin başlatılması gerektiğini vurguladı.
Başta İstanbul olmak üzere kayıtdışılığıyla sağlıksız kesimlerin, depoların ve dağıtımın önüne geçilmesi için et sanayi sitesinin kurulması talebinde bulunduklarını aktaran Demir, şunları kaydetti:
“Kırmızı et satışında toptan et satışlarındaki KDV oranının yüzde 1 olması ancak perakende kırmızı et satış noktalarının yüzde 8 olarak kalması, haksız rekabet ve mali sıkıntılar oluşturduğundan yüzde 1 oranının tüketici lehine perakendeci esnafa da uygulanmalıdır. Market bünyesindeki kasapla kasap esnafının diğer gelişmiş ülkelerde olduğu gibi hijyenik altyapıyı sağlayanlar için parçalanmış tabaklı beyaz et yanında tüketici tarafından talep edildiği takdirde bütün tavuğun parçalanması izni verilmelidir. Kırmızı et fiyatlarının aşağıya çekilebilmesine katkıda bulunmak için sanayileşen kırmızı et besiciliği beraberinde aile çiftçiliği teşviklerle desteklenmeli, mera alanları artırılmalı, koyun ve keçi üretiminin artması için başta kamu spotları olmak üzere tüketici talebi artırılmalı etçi ve kombine ırkların ülke genelinde yaygınlaştırılmalıdır.”
Köy yumurtasına da STT yazılmalı
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının üç ana bölümde görev yaptığını hatırlatan Demir, “Bu noktadan hareketle, hayvancılık uygulamalarıyla ön plana çıkan 30 şehre yönetsel yetkinlikle donatılmış veteriner hekimler atanmalıdır. Gıda üretimiyle ön plana çıkan 30 kente gıda mühendisi, diğer 21 şehre de zirai çalışmalar için ziraat mühendisleri, balıkçılıkla ön plana çıkan illere de su ürünleri mühendisi atanmalıdır” dedi.
Yumurta üzerine son tüketim tarihinin yazılmasının tüketici lehine ve memnuniyet verici bir uygulama olduğunu aktaran Demir, “Köy yumurtası tercih eden tüketicilerin mahrum olmaması için 250 adet ve daha az kanatlı hayvanı olan üreticileri, ‘Küçük Miktarlardaki Yumurtanın Doğrudan Arzına Dair Yönetmelik’ kapsamında verilecek eğitim, son tüketim tarihi yazıcısı, gıda boyası gibi teşviklerle desteklenmeli ve kayıt altına alınmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.
http://www.dunya.com/