Mevlüt Tezel
ocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Sıfır Atık Festivali’ne katılan ünlü şef Mehmet Yalçınkaya, “Dilim ürüne geçmek zorundayız. Artık aileler küçüldü, evde üç ya da dört kişiyiz. Dilim ürün satın almak bizim fakir ve parasız olduğumuzu göstermez” dedi.
Yaz mevsiminin başında karpuzun dilimle satılması Türkiye’de gündem olmuştu.
Ekonomide kötüye gidişin sembolü olarak gösterilmişti.
Hâlbuki ilk çıkan sebze ve meyveler her zaman daha pahalı olur.
Aslında ürünler mevsiminde bolken de dilim ve taneli satışa geçmemiz gerekiyor.
Yalçınkaya’nın verdiği örnekten hareket edelim: “8 yıl önce Almanya’da dilim avokado, bal kabağı, kavun karpuz satıldığını gördüm, bunun sebebi parasızlık değil insanlar evde az kişiyle yaşıyorlar. Evimden örnek vereyim; biz bir karpuz alıyoruz 3 dilim yeniyor herkes çalıştığı için geri kalanı çöpe gidiyor.”
■ Birleşmiş Milletler 2021 Gıda İsraf Endeksi Raporu’na göre, Türkiye’de yılda kişi başı 93 kilogram, toplamda 7,7 milyon ton gıda israf ediliyor.
■ Türkiye’de, bir yılda israf edilen gıda, 147 adet Titanik gemisinin ağırlığına eşdeğer.
■ Üretilen meyve sebzenin en az yüzde 25- 30’u daha sofraya ulaşmadan çöpe gidiyor.
■ Ülkemizde konutlarda toplam su kaybının bedeli yaklaşık 13 milyar lira!
■ Sadece prize boşa takılı fişler Türkiye’deki toplam elektriğin yüzde 5’ini tüketiyor. Böylece her ay ortalama 60 milyon lira boşa gidiyor.
Bunlar gibi daha birçok israf örneği sıralayabiliriz.
■ Dünyada gıda krizi yaşanıyorken, küresel ısınma kuraklığı artıyorken, 2022 İsraf Raporu’na göre; Türkiye milli gelirinin yaklaşık yüzde 15’ini israf ediyor. Bunun rakamsal karşılığı 1 trilyon 81 milyar liraya denk düşüyor.
■ Bu israfla 1 milyon 272 bin konut; 600 yataklı 15 bin 447 hastane; 16 derslikli 163 bin 841 ilkokul ve ortaokul; 218 bin 455 km otoyol yaptırabilir, 2 milyon 162 bin işletmeye 500’er bin lira kredi verebiliriz!
Asıl tartışmamız gereken; hayat pahalılığı aile bütçelerini zorlarken neden bu israf çılgınlığı yaşanıyor?