Banu Şen
Bereketli Şehirler’e bu hafta balığın su ürünlerinin bereketini taşımak istedim. Türkiye’de Muğla ve İzmir gibi şehirler bereketinin büyük bölümünü su ürünlerinden elde ediyor çünkü. Bu yıl da BM Genel Kurulu’nca Uluslararası Küçük Ölçekli Balıkçılık ve Yetiştiricilik Yılı (IYAFA 2022) ilan edildi.
Gıda ve Tarım Örgütü FAO öncülüğünde IYAFA 2022 kapsamında küçükbüyük ölçekli balıkçı, balık çiftçisi ve balık işçisinin önemine vurgu yapılacak. FAO ve BM de dahil olmak üzere su ürünleri sağlıklı ve güvenli gıda olarak görülüyor. O zaman Türkiye’de su ürünleri yetiştiricilik üretiminin nasıl gelişim gösterdiğine, bugün ne durumda olduğuna bakarak başlayalım.
Türkiye’de su ürünleri yetiştiricilik üretimi 1960’larda alabalık, 1980’lerde ise deniz balığı yetiştiriciliği ile başlıyor. Türkiye’de 2000’li yıllara dayanan kültür balıkçılığı sektörü gelişerek dünya yetiştiricilik ortalamasını yakalıyor ve Avrupa ülkeleri balık yetiştiriciliğinde en büyük ülke konumuna geliyor. 2018’de ilk defa avcılıktan fazla üretim yaparak dünya büyüme eğiliminin de önüne geçiyor. Bugün geldiği noktada on binlerce çalışan ve yan sektörlerle birlikte yüzbinlerce kişinin ekmek yediği bir sektör halini alıyor. Geçen yıl bir milyar doları aşan ihracatıyla ülke ekonomisine de büyük katkı sağlıyor.
AVRUPA’DAN UZAKDOĞU’YA 80 ÜLKEYE İHRACAT
2018 rakamlarına göre dünya üzerindeki 178.6 milyon ton su ürünleri üretiminin 96.4 milyon tonu avcılıktan, 82.2 milyon tonu yetiştiricilikten elde ediliyor. 2020 rakamlarına göre Türkiye’deki 785.811 ton su ürünleri üretiminin 364.400 tonu avcılıktan, 421.411 tonu yetiştiricilikten elde ediliyor. Yetiştiriciliğin toplam üretimdeki payı yüzde 46, avcılığın toplam üretimdeki payı ise yüzde 54. Türkiye’de deniz kültür balıkçılığı üretimi ağırlıklı olarak iki bölgede yapılıyor.