Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Adnan Menderes Havalimanı’nda düzenlediği basın toplantısında yeni yangın uçaklarını tanıttı.
Ormanların “yan yana gelmiş basit bir ağaç topluluğu” tanımından ibaret olmadığını vurgulayan Pakdemirli, “Orman başlı başına bir ekosistem, küresel ısınmanın engellenmesi için ön saflarda savaşan cevval bir ordudur. Aralık 2019’dan beri dünya Kovid-19’dan dolayı, yoğun bakımlarda, hastanelerde, maskelerin ardında, evlerinde sürekli ‘Nefes alamıyorum.’ diyor. İşte ormanlar, insanoğlunun en vazgeçilmez nefes kaynağıdır. Oksijen depomuz, akciğerlerimiz, süsümüz ve gücümüz; ancak ve ancak ormanlarımızdır.” dedi.
Bakanlık olarak “Daha yeşil bir Türkiye, daha yaşanabilir bir dünya” hedefiyle yola çıktıklarına işaret eden Pakdemirli, dünyada orman varlığı azalırken Türkiye’yi orman varlığını artıran nadir ülkelerden biri konumuna getirdiklerini belirtti.
Pakdemirli, üç kıtada çevre ülkelere ormancılık desteği veren yegane ülkenin Türkiye olduğuna değinerek, aynı zamanda ormanları yangınlardan korumak için gece gündüz çalıştıklarını dile getirdi.
Havaların ısınmasıyla birlikte nefes almak için orman alanlarına giden vatandaşların da yangınlara karşı duyarlı olmasını isteyen Pakdemirli, yangın sonrası sadece ağaçların değil, mevcut ekosistem içindeki yaban hayatı ve biyolojik çeşitlilik, yani bir sistemin yok olduğunu ifade etti.
Ağaçlandırma çalışmaları
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Bakanlık olarak 57 yılda yapılan ağaçlandırmanın 1,5 katını son 18 yılda gerçekleştirdiklerini söyleyen Pakdemirli, yanan ormanların 40 misli kadar alanı ağaçlandırdıklarını dile getirdi.
Pakdemirli, Türkiye’de 2002 yılından önce yılda 75 milyon fidan üretilirken, son 18 yıldır yılda ortalama 350 milyon fidan ürettiklerine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
“2002 öncesinde ülkemiz yüz ölçümünün dörtte 1’i orman iken, bugün yüz ölçümümüzün üçte 1’ini ormanlık alana ulaştırdık. Yani orman varlığımızı 18 yılda 1,8 milyon hektar alan artırdık ve bugün hamdolsun, 1,5 Kıbrıs büyüklüğünde orman alanını ülkemize ve milletimize kazandırmış olduk. Geçen yıl başlattığımız Geleceğe Nefes kampanyası ile beraber, başta liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın ne kadar yeşil sevdalısı olduğunu tüm Türkiye’ye gösterdik. Vatandaşlarımız bunu bakanlığın kampanyası olmaktan çıkarıp, milletin kampanyası haline getirdi. Ayrıca bir saatte en çok fidanı dikerek Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi. Orman yangınları konusunda da bir ağacın değerinin biçilemeyeceğini belirten ve bunun için her türlü tedbiri almamızda bizi her daim destekleyen Sayın Cumhurbaşkanımıza bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.”
Yangınla mücadeledeki başarı
Türkiye’nin Akdeniz çanağında yangınla mücadelede birinci olduğunu söyleyen Pakdemirli, şöyle devam etti:
“European Forest Fire Information System (EFFIS) sitesine girdiğinizde, Türkiye’nin bu konuda dünyanın lider ülkelerinden olduğunu görebilirsiniz. Akdeniz ülkeleri arasında ülkemizde ortalama yanan orman alanı; Portekiz’den 94 kat, İspanya’dan 12 kat, İtalya’dan 19 kat, Yunanistan’dan 13 kat daha azdır. 2020 yılında Avusturalya’da meydana gelen orman yangını 3 aydan fazla sürmüş ve yağmurlarla sönmüştür. Bu yangında 16 milyon hektar alan, 1,3 milyar hayvan yanmıştır. 2019 yılında Kaliforniya’da meydana gelen orman yangını 1 ay sürmüştür. Bu yangında 64 bin hektar alan zarar görmüştür. 2019 yılında Amazon’da meydana gelen orman yangını 1 ay sürmüş, bu yangında 5 milyon hektar alan zarar görmüştür. Ülkemizde ise 2019 yılında en büyük yangınımız sadece 2 günde söndürülmüştür.”
Bakan Pakdemirli, Türkiye’yi çevreleyen 22,7 milyon hektarlık orman varlığının yüzde 55’inin riskli ve yangına çok hassas bölgede yer aldığını hatırlatarak, bu varlığı korumak için bilimsel çalıştıklarını söyledi.
Nitelikli bir insan gücüne sahip olduklarını, 10 bin 500 yangın işçisi, 3 bin teknik personel, 5 bin memur, 11 bin 500 yangın gönüllüsünün her an tetikte beklediklerini belirten Pakdemirli, orman yangınları ile mücadelede kara ve hava araç gücüne sahip olduklarını aktardı.
Çalışmalarında uzay aracı hariç her teknolojiyi kullandıklarını ifade eden Pakdemirli, şöyle konuştu:
“Ormanlarımızı artık İHA ile gözetliyoruz. Bu sayede sahadan alınan görüntüler canlı olarak yangın yönetim merkezi ile paylaşılarak, yangınlara daha etkin ve hızlı müdahale fırsatı oluşacaktır. İHA, 24 saat uçarak gece ve gündüz, 23 bin feet de bulunduğu noktadan 3,5 milyon hektarlık orman alanını gözetleyerek, 361 adet yangın gözetleme kulemizin yaptığı görevi yerine getirmektedir. Bu sayede zaman ve kaynak tasarrufu sağlanacaktır. İnşallah bu güçlü yangınla mücadele ordumuzu, yeni ekipman ve araçlarla daha da güçlendireceğiz. Ayrıca, başta Türk Hava Kurumu olmak üzere, diğer kamu, kurum ve kuruluşları ile de iş birliğimiz devam etmektedir.”
Bakan Pakdemirli, yangınla mücadelede bir diğer unsurun da gözetleme kuleleri olduğunu, 776 kuleden 24 saat insan ile gözetleme, 117 kuleden 254 kamera ile gözetleme yaptıklarını aktardı.
İnsan kaynaklı yangınlara vurgu
Orman yangınlarının yüzde 88’inin insan kaynaklı olduğunun altını çizen Pakdemirli, şöyle devam etti:
“Geçen sene Aydos Ormanları’nı İstanbul’da yakan şahıs, hızlı bir şekilde yakalandı ve müebbet hapis aldı. Ormanı bilerek yakmanın bedeli, kişiye müebbet hapistir. Bilmeyerek dahi yaksanız, yedi ceddinizin ödeyemeyeceği yükle karşılaşırsınız. Ormanlar 83 milyonun, hepimizin. Ateş yakarken, mangal yakarken çok ciddi sonuçlar doğuyor. İhmal, kasıt 100 yıllık ormanı yok ediyor. Son 10 yılda çıkan ortalama yangın sayısı yıllık 2 bin 200 zarar gören alan ortalaması ise 7 bin 330 hektardır. Bu nedenle ormanlarımıza gözümüz gibi, gönlümüz gibi, akciğerlerimiz gibi özenle bakmaya dikkat edeceğiz. Tabii hamdolsun, yangına müdahale süremizi 2003 yılında 40 dakika iken, önce 15 dakikaya, sonra 2019 yılında 12 dakikaya indirdik. 2023 yılı sonuna kadar da teknoloji kullanımını artırarak, bu süreyi 10 dakikaya indireceğiz.”
Bakan Pakdemirli, anız yangınlarının topağa ve canlılara çok büyük zararlar verdiğini ve orman yangınları için büyük bir tehdit unsuru olduğunu dile getirerek, çiftçilerin de dikkatli olmasını istedi.
Söz konusu orman olunca dünyanın birçok yerine ayırt etmeden yardım götürdüklerini dile getiren Pakdemirli, Bosna Hersek, Libya, Arnavutluk, Makedonya, Gürcistan, Suriye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, İsrail, Yunanistan ve Rusya’da ki 34 farklı yangına hava gücüyle müdahale ettiklerini kaydetti.
Pakdemirli, Türkiye’de 1970 ila 1979 yılları arasında bir yangın çıktığı zaman, aşağı yukarı 18 hektar alanın yandığına dikkati çekerek, “2010 ile 2018 arasında biz bunu 2,8 hektara kadar düşürdük. Yangın başına düşen alanlarda geçen yıl 2,6 hektardaydık, şu anda 2,2 hektara indik. 2023’te bir hedef koyduk kendimize, inşallah 2 hektarın altına ineceğiz.” diye konuştu.
“Ormanlar Anayasa güvencesi altında”
Orman konusunun “kırmızı çizgisi” olduğunu belirten Bakan Pakdemirli, sözlerini şöyle tamamladı:
“Anayasa’nın 169. maddesi gereği, yanan orman alanları Anayasa’mızın güvencesi altındadır. Bugüne kadar yanan hiçbir orman alanı başka bir amaç için kullanılmamıştır ve kullanılmasına bundan sonra da müsaade edilmeyecektir. Yani yansa dahi sen orayı ağaçlandırmakla mükellefsin. Ormanda sadece ağaç yok; bitkilerden, hayvanlardan oluşan koskoca bir cennet, koskoca bir alem var. Bu hassasiyetle; orman varlığımızı artırmakla ilgili çok ciddi bir hedefimiz var. Bu hedef, dünyada yaşayan her bir insan için bir tane ağaç dikme, fidan dikme hedefi. İnşallah bu hedefi 2023’e kadar tamamlamış olacağız. Böylece orman varlığımızı daha da artırarak, dünyada bir veya ikinci sıraya oturmaya özellikle çalışacağız.”
Toplantıdan notlar
Orman Genel Müdürü Bekir Karabey de Türkiye’nin orman varlığını artıran nadir ülkelerden biri olduğunu söyledi. Bunun kendiliğinden olan bir çalışma olmadığına işaret eden Karacabey, son yıllarda milyonlarca fidanı toprakla buluşturduklarını belirtti.
Konuşmanın ardından orman yangınlarında farkındalık oluşturmak adına ünlü sanatçılarının da bulunduğu kamu spotunun sinevizyonda gösterimi yapıldı.
Bakan Pakdemirli, konuşmasının ardından yangınlarda kullanılacak araçları gezdi, incelemelerde bulundu.
Rus amfibi yangın söndürme uçağı “Be-200 ES”in kokpitine geçen Pakdemirli’nin de kontrolündeki uçak, ilk olarak Tahtalı Barajı’ndan su alımı yapacak. Daha sonra ise kontrollü olarak çıkartılan yangına müdahale edecek.
Toplantıya İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli ve bakanlık bürokratları katıldı.
Kaynak: www.dunya.com