Mehmet Şakir Örs
Tarımsal girdilerde yaşanan onca maliyet artışına karşın üzüm fiyatları geçen yılın da altında kaldı. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ile Tariş, alımlarda ağırdan davrandı ve sonuçta üretici piyasanın insafına bırakıldı.
TMO’nun gecikmeli olarak ilan ettiği müdahale fiyatı da üreticiye darbe oldu. Geçen yılın alım fiyatı olan 12.5 TL’ye yalnızca 50 kuruş artış yapılarak, 9 numara üzüm 13 TL olarak açıklandı. Bu yüzde 4’lük gülünç artış ne enflasyon hesabıyla ne de maliyet hesabıyla açıklanabilir.
Her yıl üzüm hasadının başladığı ağustos ayı içinde üzüm müdahale alım fiyatı açıklanırdı. Bu sezon eylüle sarktı. Bu arada üretici üzümünü elinden çıkarmak zorunda kaldı. Başta CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel olmak üzere yörenin CHP’li milletvekilleri, bu hasat döneminde piyasada işlem gören çekirdeksiz kuru üzüme kilo başına 2 TL’den az olmamak üzere prim verilerek üreticinin mağduriyetinin bir ölçüde giderilmesini öneriyor ve talep ediyorlar.
Tam da hasat dönemi başlarken 3 Ağustos’ta TMO, geçen yıl 12.5 TL’den aldığı 2020 ürünü 28 bin ton üzümü, zararına 11.5 TL’den ihracatçıya sattı. Bu, yeni ürünün fiyat oluşumunu ve piyasasını olumsuz etkiledi. Böylece acil ihtiyacını karşılayan ihracatçı ve tüccar, fiyatları aşağıya çekti. Buna bir de yeni ürünün alım fiyatının açıklanmasının gecikmesi ile TMO ve Tariş’in alımlarının gecikmeleri de eklenince, üretici tümden piyasanın insafına kaldı!
TMO’nun piyasaya tersten müdahalesi, temelde bir ihracat ürünü olan üzümün ihracat fiyatlarını da olumsuz etkiledi. Çekirdeksiz kuru üzümün ihracat fiyatı 1900 dolardan 1600 dolarlı rakamlara geriledi. Olan üreticiye ve ulusal zenginliğimiz olan üzümümüze / üzümcülüğümüze oldu!.. Bu yıl, iklim değişikliğinden darbe alan ve üretim rekoltesi düşen üreticiye, hatalı politikalarla ve uygulamalarla bir darbe daha vuruldu.
Günlerdir üzüm alım fiyatının iktidar partisi yetkililerince veya tarım bakanınca açıklanması bekleniyordu. Sonuçta, yetkililerin açıklayamadığı 13 TL’lik müdahale fiyatı, bakanlık internet sitesinden sessizce duyuruldu. Olan üreticinin bir yıllık emeğine ve alın terine oldu!.. Bu fiyatla, üreticiyle adeta alay edildi!. Alaşehir Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan üreticiler, üzüm fiyatını ve iktidarı protesto ettiler!..
ÜRETİCİ DERDİNİ KİME YANSIN?
Bir zamanlar üzüm piyasasının oluşumunda etkili olan üreticilerin kooperatif birliği Tariş vardı. Tariş, üreticinin cankurtaranı işlevi görürdü. Tarımda yaşanan yanlışlıklar ve hatalı politikalar Tariş’i de vurdu. Bugünlerde üreticiler o geçmiş dönemleri ve geçmişin güçlü kooperatiflerini / birliklerini arıyorlar!..
Şimdi üretici derdini kime yansın? Geçmişte piyasanın düzenlenmesinde söz sahibi olan, hâlâ yaşaması için üzümümüzü teslim ettiğimiz Tariş’in eski gücünden maalesef eser kalmadı. Uygulanan yanlış politikalar sonucu, geçmişin etkili üretici kuruluşu, şimdilerde piyasadaki etkinliğini tümden kaybetti. Ayrıca, ekonomik gücü olmasa bile, üreticinin gücünü seferber etme ve kamuoyu oluşturma becerisini de bir türlü gösteremiyor.
‘HALKIN ENFLASYONU’
Türk-İş’in mayıs ayı araştırmasına göre, dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı, bir önceki aya göre yüzde 2.28 oranında arttı. Birleşik Kamu-İş tarafından yapılan “halkın enflasyonu” araştırması, temel gıda fiyatlarının son bir yılda ortalama yüzde 32.5 oranında arttığını ortaya koyuyor. Artış oranlarının sebzede yüzde 88, meyvede 33, sıvı yağda yüzde 44 olduğu ortaya çıkıyor. Diğer gıda ürünlerinde de benzeri artışlar var. Bu rakamlar, aylık gelirlerinin üçte ikisini gıdaya harcayan dar gelirli tüketicilerin, istedikleri gıdaya ulaşıp erişebilmelerinin ne denli zorlaştığını ortaya koyuyor.