Ülker Bisküvi, kurumsal sürdürülebilirlik performansını anlatan ‘Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımladı.
Sürdürülebilirlik ilkelerini ve 2024 hedeflerini ‘Bu Dünya Bizim’ konsepti altında duyuran Ülker Bisküvi, ‘Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımladı. Rapor’da sürdürülebilirlik alanında yapılan çalışmalar ve yatırımlar anlatılıyor. Rapora göreÜlker, geçen yıl satın aldığı buğdayın yüzde 80’ini iç piyasadan temin etti. Ayrıca, dağıtım filosundaki düzenleme ile bir önceki yıla göre 170 bin kilometre daha az yol kat edip karbon emisyonunu 180 ton azalttı. Bu da dünyanın çevresinin dört kez daha az dönülmesi anlamına geliyor.
‘Sürdürülebilirlik’ kavramını, iş hayatının her alanını kapsayacak şekilde genişleterek ‘Çevre’, ‘Değer Zinciri’, ‘İnovasyon’, ‘Çalışanlar’, ‘Toplumsal Sorumluluk’ ve ‘Liderlik’ başlıkları altında toplayan Ülker belirlediği hedeflere, 2024 yılına kadar ulaşmayı planlıyor. Sürdürülebilirliği, toprağın, kullanılan suyun, çiftçinin, çalışanın, tüketicinin, sonuç olarak toplumun mutluluğunu gözetmek olarak gördüklerini belirten PladisTürkiye Ortadoğu Kuzey Afrika Orta Asya Bölge CEO’su Mehmet Tütüncü, “Ülker olarak 2015 yılını planlama, uygulama ve yatırımla geçirdik. 6 fabrikamızda yaptığımız iyi uygulamalar ile 6 milyon TL tasarruf sağladık. Bu yoğun temponun ardından ilk sürdürülebilirlik raporumuzu yayımlamanın heyecanını yaşıyoruz” dedi.
2015 yılında yapılan çalışmalar sonucunda BİST İstanbul Sürdürülebilirlik endeksine giren ilk gıda şirketi olmanın önemli bir motivasyon kaynağı olduğunu vurgulayan Tütüncü, 2015 yılında bir önceki yıla göre gerçekleştirilen iyileşmeleri şöyle açıkladı: “Buğday tedarikimizin yüzde 80’ini iç piyasadan sağladık. Dağıtım filomuzdaki düzenleme ve optimizasyonlarla 170 bin km daha az yol kat ettik, 185 ton karbon salımı azalttık. Dünyanın çevresini 4 kez daha az döndük. Enerji kullanımımızı yaklaşık 7.500 MWh azaltarak, 32 bin evin günlük elektrik tüketimi ve 280 bin evin günlükdoğalgaz ihtiyacı kadar tasarruf ettik. Su kullanımımızı yüzde 9 azalttık. Birim ürün başına su kullanımımızı ise yüzde 6 düşürdük.Düzenli depolama alanına gönderilen atıkları yüzde 4 oranında azalttık. 100 bin kişinin günlük evsel atık miktarı kadar bir azaltıma denk geliyor. Ar-Ge çalışmalarına 9 milyon TL yatırım yaptık. Fikirlerin toplandığı şirket içindeki Akıl Küpü sistemimize gelen yenilikçi fikirlerde yüzde 30 artış sağladık. Çalışanlarımızdan aldığımız önerilerin yüzde 12’sini hayata geçirdik.2008’den beri yürüttüğümüz Ülker Çocuk Sinema Şenliği’nde 2015 yılında toplamda 1 milyon çocuğa ulaştık. Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF-Türkiye) ileGiresun fındığının biyoçeşitliliği için işbirliğine başladık. Ülker Çikolata ile Endüstride Mükemmellik Ödülü 2015’te, Türkiye birincisi ve sonrasında Avrupa üçüncüsü olduk”.
Sürdürülebilirlik kapsamında küresel gerçeklerden ve gelişmelerden yola çıkarak, Biskrem ve Çokokrem gibi önemli iki markanın yaşam döngüsü analizi sürecini başlattıklarını söyleyen Tütüncü, hedeflerinin mutlu bir topluma katkı sağlamak olduğunu vurguladı. Tütüncü, ürünlerin yaşam döngüsü analizi ile hammaddeden, üretime ve üreticiye kadar olan süreci ele alıp, çevresel etki süreçlerinin 360 derece değerlendirileceğini, iyileştirilmesi gereken alanlara yönelik çalışmaların başlatılacağını dile getirdi.
Sürdürülebilirlik kapsamında üniversite, dernek, STK’lar, çalışanlar, tüketiciler, distribütörler gibi paydaşların görüşlerini aldıklarını vurgulayan Tütüncü şöyle devam etti: “Paydaşlarımızın görüşleri yol gösterici ve önemliydi. Bu yüzden sürdürülebilirlik çerçevesinde, gıda sektörü ve Ülker hakkında algı ve beklentilerini, Ülker’in süreç ve ürünlerinin daha sürdürülebilir hale getirilmesi için düşüncelerini aldık. Gıda güvenliği, su kullanımı, inovasyon, iş sağlığı ve güvenliği, enerji verimliliği, sürdürülebilir hammadde tedariki öncelikli konular olarak ortaya çıktı. Tüm paydaş gruplarının bizden, Ülker’in gıda sektöründeki önemli rolü dolayısıyla sürdürülebilirlik alanında liderlik etmesini ve sektörünü dönüştürürken paydaşlarını bilinçlendirmesini beklediğini gördük”.
Sürdürülebilirlik çalışmalarının “Ülker Bisküvi Sürdürülebilirlik Platformu” liderliğinde yürütüldüğünü dile getiren Tütüncü platformun uzun vadeli değer üretmek, ekonomik, çevresel ve sosyal faktörlerden kaynaklanabilecek risklerin yönetilmesi için gerekli strateji, politika ve hedeflerin oluşturulmasına liderlik ettiğini söyledi. Ayrıca şu bilgileri aktardı:
“Gelişimimizi düzenli olarak ölçerek, nihai hedeflerimize üç yıllık ara hedeflerle ulaşmayı planlıyoruz.
Ülker olarak gıda sektöründe üretim yaptığımız toprakları üreticimizle birlikte sahiplenerek koruyoruz.
Toplumun ihtiyaçlarına çözüm üretmeyi ve sosyal hayata somut katkılar sağlamayı öncelikli sorumluluklarımız arasında sayıyoruz.
Çevre ve kaynak kullanımı konusunda yatırım yapıyor, operasyonlarımızı en etkin biçimde gerçekleştirmek için mükemmeli arıyoruz.
Paydaşlarımıza eşit fırsatlar sunarak çeşitliliğin yeşerebileceği bir ortam oluşturmayı arzuluyoruz.
Çalışanlarımızın refahı ve profesyonel gelişimlerine katkıda bulunacak yetenek programları yürütüyor, ‘biz kültürü’ ile birlikte öğrenerek yol alıyoruz.
Şeffaf ve sorumlu bir iletişim yöneterek, dengeli beslenmeyi ve fiziksel aktiviteyi teşvik eden programlar yapıyoruz.
İnovasyonla tüketicimizi anlamayı, ihtiyaçlarını karşılamayı ve onları mutlu etmeyi amaçlıyoruz”.
www.hurriyet.com.tr