Faruk Şüyün
Lokumu, kolonyası derken Bodrum mandalinası yağıyla da gündeme gelecek. Suyu çıkarıldıktan sonra kalan mandalina kabukları, distile yöntemiyle damıtılıp anti-oksidan özelliği yüksek yağ elde edilmeye başlandı.
Sirha İstanbul Proje Yöneticisi Abel Michel Villemin karşılaştığımız davette “Bodrum’da mandalina ile ilgili önemli gelişmeler var,” dediğinde ve küçük ipuçları çıtlattığında konuyla ilgili bilgi almak üzere Bodrum Belediye Başkanı Mahmut S. Kocadon’u aradım. Kocadon bana Bodrum’da mandalinanın hikâyesini ve son gelişmeleri anlattığı bir mail gönderdi. Bakın ne diyor Başkan, noktasına virgülüne dokunmadan aktarıyorum:
Bodrum’da turizmin başlamadığı dönemler… Bodrumlu halk geçimini tamamen, tütün, badem, incir ve palamut, zeytin, defne, arpa ve buğday gibi tarım ürünleri ve hayvancılıktan sağlıyor. Tüm Ege Bölgesi’nde olduğu gibi tütün ile ilgili gelişmeler Bodrum’u da etkiler. Yerel halkımız sebze meyve üretimiyle tarımsal faaliyetlerini sürdürür. Ancak elde edilen gelir maalesef kimseyi mutlu etmemektedir.
Mandalina üretimi ise, 2. Dünya savaşı nedeniyle yaşanan sıkıntılardan dolayı Bodrum Kalimnos arasında ticaret yapan bir tüccarın borcunu ödeyememesi nedeniyle mandalina fidanlarını Bodrum Turgutreis’ten dönemin Bodrumlu milletvekillerinden Zeyyat Mandalinci’nin mandalina fidanlarını Bodrum’a getirmesiyle başlar. Sonraki yıllarda tüm Bodrumlu bu meyveyi benimser ve bahçelerine dikmeye başlar.
Ürün doğru aşı, budama, sulama ve iklim koşullarıyla, toprağını sever ve üretim giderek artmaya başlar. Üretim sonucunda Bodrum’dan dönemin sayılı ihracatı gerçekleşir, firmalar kurulur, istihdam yaratır.
Hatta ve hatta bizler mandalina sayesinde okuyup, evlerimizi kurup, geleceğimize şekil verdik. Ancak, sonraki zamanlarda ekonomik şartlar değişti, maliyetler arttı, ancak pazar payı düştü. Bodrum’dan başka İzmir ve Mersin gibi kentlerinde narenciye üretimine başlaması, farklı türler, farklı fiyatlarla piyasaya girdi. Bodrum mandalinası turizmin de gelişmesi, ticari hacminin değişmesi, buna bağlı olarak üreticiyi farklı ticaret alanlarına kaymasıyla eski popüler dönemini kaybetti.
2005 yılında Bodrum Ticaret Odası yönetimine geldiğim dönemlerde, Bodrum mandalinasına olan minnet borcumuzu ödemek, aynı zamanda yeniden etkinliğini artırmak için neler yapabiliriz, diye çok konuştuk. Çok uğraş verdik. Bunun sonucunda bilimsel yöntemlerle pazar payımızı artırmak, elimizde kalan ağaçlarımızı da böylece gelecek nesillerimize de yaşatma ve paylaşma imkânı sağlamak istedik.
Yıllar itibariyle neler mi yaptık?
◦2006- Üreticilerimizi bir araya getirerek daha etkin ve kapsayıcı çalışabilmek amacıyla Bodrum İlçesi Turunçgil Üretici Birliği’ni kurduk.
◦2007- Yerel ve katma değeri artırabilmek amacıyla sade ve mandalinalı olmak üzere Bodrum Mandalin Gazozu’nu ürettik.
◦2007- Mandalinaya vefa borcumuzu ödemek adına her yıl geleneksel hale gelen Bodrum Mandalina Festivalleri organize etmeye başladık.
◦2009- Markalaşmanın pazarlamadaki öneminden yola çıkarak, Bodrum mandalinamızı bir üst aşamaya taşıyarak TPE’den Coğrafi İşaret Tescili için başvurumuzu yaptık ve markalaşma adımlarımızı attık.
◦2009- Mandalina gazozunun daha geniş kitlelere ulaşması amacıyla Pepsi-Co ile anlaşma yapıldı, ancak ilerleyen süreçte mandalinamızın marka hakkı kullanımı konusunda anlaşma sağlanamadığı için süreç mahkeme ile devam etmektedir.
◦2010- Tarım Bakanlığı destekleri ile Bodrum’da narenciye ürünleri paketleme ve boylama tesisini kurduk.
◦2011- Mandalinanın katma değerini artırmak için Bodrum mandalina lokumunu ürettik.
◦2012- Bodrum mandalinamızdan Rebul firması desteği ile mandalina kolonyası ürettik.
◦2012-2013- Metro-Migros ve Carrefour ile anlaşmalar yaparak mandalinamızın satış alanlarını genişlettik.
◦2013- TPE tarafından Bodrum mandalinası coğrafi işaret tescili yapıldı.
◦2014- Bodrum mandalinasının katma değerinin artırılması, yeni ürünlerle geliştirilmesi amacıyla Güney Ege Kalkınma Ajansı finansman desteği ile Bodrum mandalinası yağ mucizesi projemizi hayata geçirdik.
Geldiğimiz noktada ise Bodrum mandalinasını sürdürme çalışmalarımız devam ediyor. Bu farkındalık ise birçok işletmemize yeni girişimler yürütme imkânı da sağlıyor. Bugün reçel, çikolata, şekerleme, marmelât, kurabiye başta olmak üzere gıda sektöründe, sabun, krem gibi ürünlerle de kozmetik sektöründe üretim yapan girişimcilerimizin sayısı her geçen gün artıyor.
Bölgemize özgü, yerel değerimizin sürdürülebilmesi için çalışmalarımıza, işletmelerimizi ve üreticilerimizi desteklemeye devam edeceğiz.
En yeni çalışmamız “Bodrum mandalin yağı” projemiz ise ürünün yeniden kullanımı konusunda başarılı sonuçlar elde etmemizi sağladı. Bodrum mandalinamızı kullanıp, suyunu çıkarttıktan sonra, kalan kabuklarımızı distile yöntemiyle damıtarak, kabuklarından yağ elde ediyoruz. Ürettiğimiz bu yağ için karşılaştırmalı analizlerimizi yaptırdık. Çıkan sonuçlara göre elde edilen ürünün anti-oksidan özelliği oldukça yüksek olduğu ortaya çıktı. Bu konudaki geliştirme çalışmalarımız devam ediyor. Gıda-kozmetik başta olmak üzere aromatik olarak Bodrum mandalina yağımız birçok alanda kullanılabilecektir.
Saygılarımla,
Mahmut S. KOCADON
Yönetim Kurulu Başkanı
www.dunya.com