Zahirecinin sahte makbuzu Uşaklı köylüleri devletle mahkemelik yaptı
Uşak’ın köylerinde yaşayan 2 bin 700 kişi hakkında, sahte makbuzlarla tarımsal destekleme parası alma suçlaması ile soruşturma, 788 köylü hakkında dava açıldı. Köylülerin 4 yıldan 10 yıla kadar hapsi isteniyor.
Uşak’ta 2 bin 700 köylü hakkında, sahte makbuzlarla tarımsal destekleme parası alma suçlaması ile soruşturma açıldı. Soruşturma kapsamında 788 köylü hakkında dava açıldı. Diğer köylüler için soruşturma devam ediyor. 4 yıldan 10 yıla kadar hapsi istenen köylüler arasında 90 yaşını aşmış çok sayıda köylü var. En yaşlı sanık ise 94 yaşındaki Fadime Nine.
Uşak İl Tarım Müdürlüğü’nün şikâyeti sonrası açılan davada süreç şöyle gelişti: Uşak merkeze bağlı köylerin yanı sıra Banaz, Sivaslı, Ulubey, Karahallı, Eşme gibi ilçelere bağlı birçok köyde, ağırlıklı olarak arpa buğday ekimi yapılıyor. Köylü, elde ettiği mahsulü kimi zaman doğrudan zahireci olarak tanımladıkları kişilere, kimi zaman da köye gelen aracılara sattı.
Köylüler her satış için makbuz alarak bağlı bulunduğu ilçe veya il tarım müdürlüğüne teslim etti. Köylü böylece sattığı ürünler için devletin verdiği destekleme paralarını aldı. Ancak, köylülerin 2010-11 ekim döneminde elde edilen ürünleri için tarım müdürlüklerine sunulan makbuzlar ile ilgili inceleme yapılınca, alınan binlerce makbuzun sahte olduğu anlaşıldı.
DESTEK PARASINI İADE EDİN
İl ve ilçe tarım müdürlükleri köylülerden, destekleme paralarının iadesini istedi. Çok sayıda köylü aldıkları paraları iade etti. Ancak bir süre ‘devlet affetti’ denilerek alınan paralar tekrar hesaplara yatırıldı. Köylü bu kez rahat bir nefes alırken, kapılarına gelen polis ve jandarmalarla ikinci şoku yaşadı. Çok değil kısa süre içinde haklarında soruşturma açıldığı anlaşıldı. Köylülerin tek-tek ifadeleri alındı.
Uşak’ın birçok ilçesine bağlı köylerden 2 bin 700 kişi hakkında soruşturma açıldı.
Soruşturmayı yürüten Uşak Cumhuriyet Başsavcılığı geçtiğimiz aylarda iddianamesini hazırladı. İddianamede sanık sayısı 788 olarak yer aldı. Savcılık, köylüleri, gerçekte bir tarımsal alışveriş yapmadıkları halde aldıkları makbuzlar üzerinde destekleme parası almakla suçluyor. Hazırlanan iddianame Uşak Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Mahkeme yargılamaya başladı. Ancak sanık sayısının çokluğu mahkeme heyetini kara-kara düşündürmeye başladı. Farklı ilçelerdeki mahkemelere talimat yazıları yazılarak sanıkların ifadeleri alınmaya başlandı. Uşak Ağır Ceza Mahkemesi de geçtiğimiz eylül ayında 41 sanığın ifadesini aldı. Sanıkların ifade işlemleri yapılama devam ediyor.
Köylüler ifade veriyor
MERKEZE bağlı köylerin yanı sıra çeşitli ilçelere bağlı köylüler, ya Uşak Ağır Ceza Mahkemesinde ya da bağlı bulundukları ilçe adliyesine giderek ifade veriyor. Okuma yazma bilmeyen köylülerin yanı sıra, yatalak hasta Dudu Ayhan ile alzheimer hastası Kamil Öğüt duruşmalara gelemediği için ifadelerinin evlerinde alınması planlanıyor. İfadeleri alınan köylüler, kesin bir dille sahte makbuz almadıklarını söylüyor.
EN YAŞLI SANIK 94’ÜNDEKİ FADİME NİNE
Tüccar olarak ifade veren bir kişi de köylünün makbuzların sahte olduğunu anlamasının imkânsız olduğunu söyledi. Mahkemede gelir durumlarını beyan eden köylülerin önemli bir bölümünün geliri 1000 liranın altında. Sanık köylülerin önemli bir bölümü 70’li yaşlarda. 90’ına merdiven dayamış ya da 90 yaşını aşmış olan köylü de sanık. Sanıklar arasında Yusuf Demir 81, Recep Keser 84, Ayşe Metin 85, Ali Ceylan 85, Sıdıka Pala 86, Rıza Karagür 89, Ali Arslan 91, Şükrü Yaşar 91, Fadime Işık 94 yaşında. Çiftçilerin kayıtlarıyıllardır tutuluyor
‘TÜM KÖYLÜLER AYNI TORBAYA KONULDU’
BİR kısım köylünün İstanbul Barosu’na üye avukatları Hüsamettin Balta ve Av. Zafer Tunca, konu ile ilgili şunları kaydetti: “Sanık çiftçiler, gerçekte tarımsal ürün satmadıkları halde satmış gibi hareket ettikleri iddia ediliyor. Ancak çiftçiler hakkında ayrı ayrı delil araştırması yapılmamış, sahte makbuz düzenleyen şirketlerin makbuzlarını kullanan tüm çiftçiler istisnasız aynı torbaya atılarak dava açılmış. Toptancı bir yaklaşımla dava açılması; hukuk devleti anlayışına, suçun şahsiliği ilkesine, masumiyet karinesine ve adil yargılanma hakkına açıkça aykırıdır.
Bu insanların çoğu uzun yıllardır çiftçilik yapıyor. Bir çoğunun adına kayıtlı tarlaları, traktörleri bulunuyor. Bu insanlara siz tarımsal üretim yapmadığınız halde tarımsal desteklemeden sahte evrakları bilerek kullanarak haksız yararlandınız suçlaması yöneltilmesi savcılığın gerekli araştırmayı titizlikle yapmadığını gösteriyor. Bu insanların uzun yıllardır çiftçilik yaptıkları bizzat ilgili bakanlığın kayıtları ile sabittir. Kamu görevlilerinin sorumluluğunda olan suçun önlenmesi, araştırılması görevinin sanık çiftçilerden beklenmesi ve ‘makbuzların sahte olduğunu araştırmanız ve bilmeniz gerekirdi’ yaklaşımı sergilenmesi de herhalde hukuk garabetidir.”
http://www.hurriyet.com.tr/