Fındık Araştırıma Enstitüsü (FAE) Müdürlüğünce 1969 yılında başlatılan Genetik Kaynaklarının Toplanması ve Karakterizasyonu projesi kapsamında şu ana kadar yaklaşık 430 fındık genotipinin, gen bankasına eklendiği bildirildi.
Giresun’da, Atatürk’ün talimatıyla 1936 yılında kurulan enstitüde, 1969 yılından bu yana genetik kaynaklar araştırılıyor. Dünyada ve Türkiye’de tek olan gen bankasında 79 yıldır çeşitli fındık tipleri geleceğe aktarılıyor.
FAE Müdürü Gökhan Kızılcı yaptığı açıklamada, fındık genetik kaynaklarının ülkenin zenginliği olduğunu söyledi.
Genetik zenginliğin kaybolmaması amacıyla 1969 yılında faaliyete geçirilen proje kapsamında yaklaşık 430 fındık genotipinin Türkiye’nin değişik yerlerinden toplandığını belirten Kızılcı, “Üretim materyalleriyle arazi gen bahçesi kurulmuştur. Biz de arazi gen bankasında bu 430 genotipi muhafaza ediyoruz. Bunları ıslah çalışmalarında ebeveyn olarak kullanabiliyoruz” dedi.
“GENLER KALİTELİ FINDIK ÜRETİMİNDE KULLANILIYOR”
Kızılcı, en önemli ıslah metotlarından bir tanesinin melezleme olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Melezlemelerde de belli özellikler bakımından farklılık gösteren tipleri ebeveyn olarak kullanıyoruz. Örnek verecek olursak, daha geç uyandığından dolayı soğuğa ve ilkbahar donlarına karşı dayanıklı olan bir tipi, kaliteli fındık çeşitlerimiz tombul olsun, palaz fındık olsun bunlarla melezleyerek tombul kalitesinde ve aynı zamanda geç yapraklanan, ilkbahar donlardan etkilenmeyen fındık çeşitlerini üretmek istiyoruz. Islah projelerinde gen bankasındaki tiplerimizi bu şekilde kullanıyoruz.”
Türkiye’nin değişik yerlerini gezerek buldukları tipleri enstitüye getirip, çoğaltarak gen bankasına eklediklerini ifade eden Kızılcı, “Şu anda dünyanın tek fındık arazi gen bankasına sahibiz. Bunu gelecek nesillere aktarmak istiyoruz. Gerçekten Fındık Araştırma Enstitüsünde dünyanın en büyük ve en kapsamlı arazi gen bankası bulunuyor, fındığın dünya mirası burada diyebiliriz” diye konuştu.
http://www.hurriyet.com.tr/